384

Sonra Ebüssahbâyı gördüm. İki parça yeşil elbise giymiş. Dünyâda böyle görmemişdim. Bunun için de güldüm dedi. Mu’âze, hazret-i Âişeyi “radıyallahü anhâ” görmüşdü. Ondan hadîs-i şerîf haber vermişdi. Hasen-i Basrî ve Ebû Kılâbe ve Yezîd Rekâşî gibi büyük âlimler, Mu’âzeden hadîs rivâyet etmişlerdir.

[Zübde müellifi İbrâhîm Mısrî 957 de, Muhammed ibni Cerîr Taberî 310 [m. 923] da, Ebülferec Abdürrahmân ibnül-Cevzî hanbelî 597 [m. 1200] de, İbni İshâk Muhammed 151 [m. 768] de Bağdâdda, İbni Mende Muhammed 395 [m. 1005] de, Ebû Muhammed Abdüllah Halâl mâlikî 616 [m. 1219] da Mısrda, İbni Receb hanbelî 795 de vefât etmişdir “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”].

Kabr azâbını görenler de vardır. Mü’min sûresinin kırkaltıncı âyet-i kerîmesinde meâlen,(Fir’avna ve adamlarına her sabâh ve akşam gidecekleri Cehennem ateşi gösterilir)buyuruldu. (Buhârî) ve (Müslim)deki hadîs-i şerîfde, (Eğer, gizli tutabilseydiniz, kabr azâbını, benim işitdiğim gibi, size de işitdirmesi için, düâ ederdim) buyuruldu. Kabr azâbı rûha ve cesede birlikde olmakdadır. Çünki, küfrü ve günâhları ikisi birlikde yapmakdadır. Yalnız, rûha azâb yapılması, hikmete ve ilâhî adâlete uygun değildir. Âlimler buyuruyor ki, beden kabrde çürüyüp yok olmakda görülüyor ise de, Allahü teâlânın ilminde vardır. Eshâb-ı kirâmdan birçoğu, ölülerin rûhlarına bedenleri ile birlikde azâb yapıldığını görmüş ve haber vermişlerdir. İbn-i Kayyım-ı Cevziyye (Kitâb-ür-rûh)da ve imâm-ı Süyûtî(Şerh-us-Sudûr)da ve Abdürrahmân ibni Receb hanbelî (Ehvâl-ül-kubûr)da bildiriyorlar ki, bir kimse, Resûlullahın yanında (Toprakdan birinin çıkdığını gördüm. Bir adam buna sopa ile vurarak yerde gâib olduğunu, böylece toprağa girip çıkdığını gördüm) dedi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bunu işitince, (O gördüğün Ebû Cehldir. Kıyâmete kadar böyle azâb çeker) buyurdu. Bu ve bunun gibi haberler, Peygamberler ve Evliyâ gibi, herkesin de kabrdekileri görebileceğini bildirmekdedirler. Evliyânın görmesi, hiç inkâr edilemez. Allahü teâlânın kudreti ile görmekdedirler.

Buraya kadar yazdıklarımız, mevtâların mezârda, kabr hayâtı denilen bilmediğimiz bir hayât ile diri olduklarını göstermekdedir. İslâm âlimlerinin hepsi diyor ki, ölmek, yok olmak değildir. Bir evden bir eve göç etmek demekdir. Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” ve Velîler “rahime-hümullahü teâlâ” de, islâmiyyeti yaymak için çalışmışlardır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.