308 250-Mektub

250
İKİYÜZELLİNCİ MEKTÛB

Bu mektûb, molla Ahmed-i Berkîye “rahmetullahi aleyh” yazılmışdır. Tesavvuf yolundaki hâlleri ve haccın şartlarından birinin, yolun tehlüke­siz olması olduğu bildirilmekdedir:

Bismillâhirrahmânirrahîm. Allahü teâlâya hamd olsun. Onun yüce Pey­gamberine ve Âline ve Eshâbına salât ve selâm olsun! Din ve dünyânızın iyi olması için düâ ederim. Biz fakîrler çok iyiyiz. Allahü teâlâya hamd ol­sun! Sizin de âfiyetde olmanızı Allahü teâlâdan dilerim. Kıymetli mektû­bunuz geldi. (Önce olan zevkleri ve ferâhlıkları şimdi kendimde bulamıyo­rum. Bunun için, eski derecelerimden düşdüğümü anlıyorum) diyorsunuz.

Kardeşim! Önceki hâller, vecd ve simâ’ sâhiblerinin hâlleri gibi idi. Bu hâller, cesedde hâsıl oluyordu. Şimdi hâsıl olan hâller ile cesedin ilgisi pe­kazdır. Dahâ çok kalbe ve rûha bağlıdırlar. Bunu anlatabilmek için, uzun açıklamak ister. Kısacası, şimdiki hâller, önceki hâllerden katkat üstündür. Bunlardan zevk duyamamak, tat alamamak, zevk ve tat almakdan dahâ üs­tündür. Çünki, büyüklere “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” olan bağ­lılık, insanı ne kadar cehâlete çeker, ne kadar hayrete düşürürse, o makâm­daki câhilliğe (Ma’rifet) denilir. Anlıyamamağa da idrâk etmek, anlamak denir.

Nisbetin [bağlılığın], önce olan tadı, te’sîri şimdi kalmadı diyorsunuz. Evet, şimdi, rûha olan te’sîri artmışdır. Fekat, herkes bunu anlıyamaz. Ne yapalım ki siz, bu fakîrin yanında az bulundunuz. Nasîb olan ilmleri, ma’ri­fetleri az işitdiniz. Allahü teâlâ ihsân eder de, ikinci olarak buluşulursa, bir­kaç gün birarada kalırız.

Süâl: (Yol ve yiyecek parası olan kimsenin bu zemânda, hac yapmak için, Mekke-i mükerremeye gitmesi farz olur mu, olmaz mı?) diyorsunuz.

Cevâb: Yavrum! Fıkh kitâblarında, buna cevâb olarak gelen haberler çok çeşidlidir. Bunlar arasında, fıkh âlimi Ebülleys-i Semerkandînin “rahme­tullahi aleyh” fetvâsı seçilmişdir. Bunun bildirdiğine göre, yolda ölüm, hastalık tehlükesi ve düşman korkusu olmadığı düşüncesi çok ise, gitmek farz olur. Böyle zan etmesi çok değilse, farz olmaz. Fekat, bu şart, haccın edâsının, gitmenin şartıdır. Haccın vücûbünün ya’nî farz olmasının şartı de­ğildir. En doğru haber de budur. Bu sebeble gidemiyenin, hac parasını bı­rakarak, başkasının gönderilmesi için vasıyyet etmesi vâcibdir. Vakt dar ol­duğundan, geri kalan süâllerinizi cevâblandıramadım. Başka zemân yaza­rım. Vesselâm.