Zıllere bağlı olmakdan kurtulmuş olanlar, tecellîlere muhtâc olmakdan kurtulmuş olanlar, tecellîlere muhtâc olmazlar. Vennecmi sûresindeki, (Gözü hiç ayrılmadı) âyet-i kerîmesinin inceliğini buradan anlamalıdır.
Yavrum! Aşk feryâdları, muhabbet gürültüleri, aşırı istek gösteren bağırmalar, kavuşamamak üzüntüsünden doğan iniltiler, vecd, tevâcüd, çırpınmak, zıplamak gibi şeylerin hepsi, zıllerin makâmlarında olur. Tecellîlerde, zıllerin görünmesinde hâsıl olur. Asla kavuşdukdan sonra, bunların hiçbiri olamaz. Bu makâmda muhabbet, ibâdetlere sarılmak ile kendini gösterir. Âlimlerin bildirdiklerini yapmak ister. Bundan başka olan zevkli ve şevkli şeyler burada yokdur. Tesavvufculardan çoğu, böyle şeyleri muhabbet sanmışlardır.
Yavrum! İyi dinle ki, Vilâyet makâmında ikiliğin giderilmesi istenildiği için, Evliyâ, irâdelerini yok etmeğe uğraşırlar. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri, (İstemekden kurtulmamı istiyorum) dedi. Nübüvvet mertebesinde ikiliği yok etmek lâzım olmadığı için, irâdeden kurtulmak istenilmez. Çünki irâde, kâmil sıfatlardan biridir. Eğer irâdeye bir aşağılık bulaşmış ise, irâdenin bir aşağı şeye bağlanmasından olmuşdur. Demek ki, irâde sıfatını pis şeye, beğenilmeyen şeye bağlamamalıdır. Hep Hak teâlânın beğendiği şeyleri istemelidir.
Bunun gibi, Vilâyet makâmında, insanlık sıfatlarının hepsinden kurtulmağa çalışır. Nübüvvet mertebesinde ise, bu sıfatların kötü şeylere bağlanmaması aranılır. Bu sıfatların kendileri, kâmildirler. İlm sıfatının kendisi, kâmil sıfatlardan biridir. Eğer buna bir aşağılık gelmiş ise, kötü bir şeye bağlandığı içindir. Demek ki, bunu kötü şeylere bağlamamak lâzımdır. Yoksa, sıfatın kendisini yok etmek lâzım değildir. Bütün sıfatlar da, hep böyledir. Öyle ise, Nübüvvet makâmına Vilâyet yolundan gelen kimsenin, yolda iken, sıfatların kendini yok etmesi lâzımdır. Vilâyet yolundan gelmiyen bir kimsenin, sıfatların kendilerini yok etmesi lâzım olmayıp, bu sıfatların kötü şeylere bağlanmalarını yok etmesi lâzımdır.
Yukarıda bildirilen vilâyet, zıllerde olan vilâyetdir. Buna (Vilâyet-i sugrâ) veyâ (Vilâyet-i evliyâ) denir. (Vilâyet-i enbiyâ) başkadır. Zılden ileri geçmişdir. Bu vilâyetde, insanlık sıfatlarının kötü şeylere bağlanmasını yok etmek lâzımdır. Sıfatların kendilerini yok etmek lâzım değildir. Sıfatların kötü şeylere bağlanmaları yok edilince, (Vilâyet-i enbiyâ) hâsıl olur “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”.
Vilâyet-i enbiyâdan sonra olan yükselmeler, (Kemâlât-i nübüvvet) makâmlarında olur. Bundan anlaşılıyor ki, Vilâyetin aslı olmadan, Nübüvvet olamaz. Çünki Vilâyet, Nübüvvetin başlangıcıdır. Fekat kemâlât-i nübüvvete kavuşmak için, zıllerdeki vilâyet hiç lâzım değildir. Birçok Evliyâda, bu da bulunur. Birçoğunda ise, bu vilâyetden hiç geçilmez. Burasını iyi anlamalıdır.
Sıfatların kendilerini yok etmek, bunların kötü şeylere bağlanmalarını yok etmekden dahâ gücdür. Bundan dolayı Peygamberlik kemâlâtına kavuşmak, vilâyet kemâlâtına kavuşmakdan dahâ kolay ve dahâ çabuk olur. Asla kavuşmakda olan herşeyde de, böyle kolaylık ve çabukluk vardır. Asldan uzaklaşdıkca, kolaylık ve çabukluk azalır.
4:39 minutes ( 2.15 MB)