094 59-Mektub

59
ELLİDOKUZUNCU MEKTÛB

Bu mektûb, yine seyyid Mahmûda yazılmışdır. Ehl-i sünnet vel cemâ’a­te “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” uymıyanların, Cehenneme girmek­den kurtulamıyacağı bildirilmekdedir:

Hak teâlâ, hepimize islâmiyyet yolunda yürümek ihsân eylesin. Kendi­sine esîr eylesin! Kıymetli mektûbunuz ve tatlı yazılarınız, bu fakîrleri çok sevindirdi. Büyüklerimize olan sevginizi ve onlara karşı ihlâsınızı okumak­la mesrûr olduk. Allahü teâlâ, bu ni’metini dahâ artdırsın! Nasîhat istiyor­sunuz. Yavrum! Sonsuz kurtuluşa kavuşabilmek için, üç şey, muhakkak lâ­zımdır: İlm, amel, ihlâs. İlm de, iki kısmdır: Birisi yapılacak şeyleri öğren­mekdir ki, bunları öğreten ilme (Fıkh ilmi) denir. İkincisi, i’tikâd edilecek, kalb ile inanılacak şeylerin bilgisidir ki, bunları bildiren ilme (İlm-i ke­lâm) denir. İlm-i kelâmda Ehl-i sünnet vel cemâ’at âlimlerinin, Kur’ân-ı ke­rîmden ve hadîs-i şerîflerden anladığı bilgiler vardır. Cehennemden kurtu­lan, yalnız bu âlimlerdir. Bunlara uymıyan, Cehenneme girmekden kurtu­lamaz. Bu büyüklerin bildirdiği i’tikâddan kıl ucu kadar ayrılmanın, büyük tehlüke olduğu, Evliyânın keşfi ve kalblerine gelen ilhâm ile de anlaşılmak­dadır. Yanlışlık ihtimâli yokdur. Ehl-i sünnet âlimlerine uyanlara, onların yolunda bulunanlara müjdeler olsun. Onlara uymıyanlara, yollarından sa­panlara, onların bilgilerini beğenmiyenlere ve aralarından ayrılanlara, ya­zıklar olsun! Ayrıldılar, başkalarını da sapdırdılar. Mü’minlerin Cennetde Allahü teâlâyı göreceklerine inanmıyanlar oldu. Kıyâmet günü, iyilerin, gü­nâhlılara şefâ’at edeceklerine inanmıyanlar oldu. Eshâb-ı kirâmın “aleyhi­mürrıdvân” kıymetini ve yüksekliğini anlamıyanlar ve Ehl-i beyt-i Resûlü “radıyallahü anhüm” sevmiyenler oldu.

Ehl-i sünnet âlimleri “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” diyor ki: (Es­hâb-ı kirâm “aleyhimürrıdvân” kendileri arasında, en yükseği, hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk olduğunu sözbirliği ile söylemişdir). Ehl-i sünnet âlim­lerinden, Eshâb-ı kirâm üzerindeki bilgisi çok kuvvetli olan, imâm-ı Mu­hammed bin İdrîs-i Şâfi’î “rahmetullahi aleyh”, buyuruyor ki: (Fahr-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem” âhıreti şereflendirdiği zemân, Eshâb-ı ki­râm, aradı, taradı, yeryüzünde hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîkdan dahâ üstün birini bulamadı. Onu halîfe yapıp emrine girdiler).