230 193-Mektub

193

YÜZDOKSANÜÇÜNCÜ MEKTÛB

Bu mektûb, seyyid Ferîd “rahmetullahi teâlâ aleyh” hazretlerine yazıl­mışdır. Ehl-i sünnet i’tikâdına göre inanmak lâzım olduğu, fıkh bilgilerini öğrenmenin ehemmiyyeti bildirilmekdedir:

Allahü teâlâ yardımcınız olsun! İşlerinizi kolaylaşdırsın! Ayb ve çirkin olan şeylerden korusun!

Âkıl ve bâliğ olan erkeğin ve kadının birinci vazîfesi, Ehl-i sünnet âlim­lerinin yazdıkları akâid bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmakdır. Allahü teâlâ, o büyük âlimlerin çalışmalarına bol bol sevâb ver­sin! Âmîn. Kıyâmetde Cehennem azâbından kurtulmak, onların bildir­diklerine inanmağa bağlıdır. Cehennemden kurtulacak olanlar, yalnız bun­ların yolunda gidenlerdir. [Onların yolunda gidenlere (Sünnî) denir.] Re­sûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” ve Eshâbının “rıdvânullahi aleyhim ecma’în” yolunda gidenler, yalnız bunlardır. Kitâbdan, ya’nî Kur’ân-ı ke­rîmden ve Sünnetden, ya’nî hadîs-i şerîflerden çıkarılan bilgiler içinde kıymetli, doğru olan yalnız bu büyük âlimlerin, Kitâbdan ve sünnetden an­layıp bildirdikleri bilgilerdir. Çünki her bid’at sâhibi, ya’nî her reformcu ve her sapık kimse, bozuk düşüncelerini, kısa aklı ile, Kitâbdan ve sünnetden çıkardığını söylüyor. Ehl-i sünnet âlimlerini “rahmetullahi teâlâ aleyhim ec­ma’în” gölgelemeğe, küçültmeğe kalkışıyor. Demek ki, Kitâbdan ve sün­netden çıkarıldığı bildirilen her sözü, her yazıyı doğru sanmamalı, yaldız­lı propagandalarına aldanmamalıdır.

Ehl-i sünnet vel-cemâ’at âlimlerinin bildirdiği doğru i’tikâdı açıklamak için, büyük âlim Tür Püştî “rahmetullahi aleyh” hazretleri bir kitâb yazmış­dır. (El-mu’temed) adındaki bu kitâbı çok kıymetlidir ve açık yazılmışdır. Kolayca anlaşılabilir. Toplandığınız zemânlarda bu kitâbı okuyunuz. Fekat, bu kitâbda, her bilgi, mantık yolu ile isbât edilmiş olduğundan uzamış ve genişlemişdir. Öğrenilmesi ve inanılması herkese çok lâzım olan bilgileri kısaca anlatan bir kitâb olsaydı dahâ uygun ve dahâ fâideli olurdu. Bu ara­da fakîrin de, Ehl-i sünnet vel-cemâ’at i’tikâdını kısa ve açık olarak yazmak hâtırıma geldi. Eğer yazmak nasîb olursa, size de gönderirim.

[(Se’âdet-i Ebediyye) ve (Herkese Lâzım Olan Îmân) adındaki kitâblar­da, Ehl-i sünnet i’tikâdı açık olarak bildirilmişdir. Hakîkat kitâbevinden alı­narak okunmasını ve herkesin okumasına ön ayak olunmasını tavsiye ede­riz.] 

İ’tikâdı düzeltdikden sonra halâl, harâm, farz, vâcib, sünnet, mendûb, mekrûh olan şeyleri de fıkh kitâblarından öğrenmek ve her işi bunlara gö­re yapmak da lâzımdır. Talebeden birkaçına emr buyurunuz da, fârisî di-linde yazılmış fıkh kitâblarından birisini, toplandığınız zemân okusunlar. (Mecmû’a-i Hânî) ve (Umdet-ül-islâm) adındaki kitâbları okumak çok uygun olur.[1]

Allah korusun, i’tikâd edilecek şeylerde, bir sarsıntı olursa, kıyâmetde, Cehennemden hiç kurtulmak olmaz. İ’tikâd doğru olup da, işlerde gevşek­lik olursa, tevbe ile ve belki tevbesiz de afv olunabilir. Eğer afv olunmaz­sa, Cehenneme girse bile, sonunda yine kurtulur. Görülüyor ki, işin aslı, te­meli, i’tikâdı düzeltmekdir. Hâce Ubeydüllah-i Ahrâr “kaddesallahü teâ­lâ sirrehül’azîz” buyurdu ki, (Bütün iyi hâlleri ve buluşları bize verseler, fe­kat Ehl-i sünnet vel cemâ’at i’tikâdını kalbimize yerleşdirmeseler, hâlimi harâb, istikbâlimi karanlık bilirim. Eğer bütün harâblıkları, çirkinlikleri ver­seler ve kalbimizi Ehl-i sünnet i’tikâdı ile süsleseler hiç üzülmem). Allahü teâlâ, bizi ve sizi, Ehl-i sünnet i’tikâdından ayırmasın!

[1]     Umdet-ül-islâm fârisîdir. Müellifi Abdül’azîzdir. 1409 [m. 1989] da Hakîkat Ki­tâbevi basdırmışdır.