003 Önsöz

MEKTÛBÂT TERCEMESİ
ÖNSÖZ
İşte budur, miftâh-ı genc-i kadîm: Bismillâhirrahmânirrahîm.

Allahü teâlâ, dünyâda bütün insanlara acıyor. Fâideli şeyleri yaratıp, dos-tu ve düşmanı ayırmadan, herkese gönderiyor. Âhıretde, Cehenneme git­mesi gereken mü’minlerden tevbe etmiyenlere ihsân ederek, onları afv ede­cek, Cennete kavuşduracakdır. Her canlıyı yaratan, her vârı, her ân varlık­da durduran, hepsini korku ve dehşetden koruyan yalnız Odur. Böyle yü­ce bir Allahın şerefli ismine sığınarak, bu kitâbı yazmağa başlıyorum.

Allahü teâlâya hamd olsun! Peygamberlerin en üstününe ve Onun te­miz Âline ve Ona Eshâb olmakla şereflenmişlerin hepsine selâmlar ve hayrlı düâlar olsun!

Târîh boyunca, îmânlılar ile îmânsızlar çarpışmakda, kuvvetli, çalış­kan olan, gâlib ve hâkim olmakda, inançlarını, düşüncelerini yaymakdadır. Bu çarpışma, harb vâsıtaları ile, döğüşerek olduğu gibi, propaganda ile, neşr yolu ile de yapılmakdadır. Şimdi, ikinci savaş bütün hızı ve kuvveti ile hergün devâm etmekdedir. Îmânsızlar, alçakça ve açıkça iftirâ etdikleri gi­bi, müslimân şekline girerek, din adamı görünerek, islâmiyyeti içerden yık­mağa da çalışıyorlar. Kitâblı ve kitâbsız bu kâfirlerin, plânlı olarak hâzır­ladıkları uydurma kitâbları, radyo, televizyon neşriyyâtı ve sinema filmle­ri bir yandan, câhil ve münâfık kimselerin, dünyâlık ele geçirmek için, or­taya çıkardıkları yanlış, bozuk din kitâbları ve sözleri de bir yandan, dîni, îmânı yok etmekdedir. Bu ma’nevî yıkıntıyı durdurabilmek için, Ehl-i sün­net âlimlerinin doğru bilgilerini yaymakdan başka kurtuluş yolu yokdur. Bu­nun için, yıllarca çalışarak, o büyük âlimlerin kitâblarını inceledim. Sonsuz ölüme sürükleyen kalb hastalıklarının ilâcı olan kıymetli yazıları toplama­ğa ve terceme etmeğe uğraşdım. Cenâb-ı Hakkın yardımı ve ihsânı ile, bir­kaç kitâb hâsıl oldu ve basıldı.

Resûlullahın vefâtından sonra da, islâm düşmanları dîne, îmâna insafsız­ca saldırmışlardı. Allahü teâlâ, Hindistânda, imâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fâ­rûkî Serhendîyi “kuddise sirruh” yaratarak, o korkunç akıntıyı, bunun ça­lışmaları ile durdurmuşdu. Bu yüce imâmın mektûbları, kitâbları, insanla­rı gafletden uyandırdı. Dünyâya ışık saldı. Kendisi 1034 [m. 1624] senesin­de Hindistânda vefât etdi. Çeşidli memleketlere göndermiş olduğu mek­tûblardan beşyüzotuzaltı mektûbu, üç cild hâlinde toplanarak (MEKTÛ­BÂT) kitâbı meydâna gelmişdir. Büyük âlim, seyyid (Abdülhakîm Efen­di), (Allahın kitâbından ve Resûlullahın hadîslerinden sonra, islâm ki­tâblarının en üstünü, en fâidelisi, İmâm-ı Rabbânînin Mektûbât kitâbıdır.