Ey oğlum “rahmetullahi aleyh”! Toprak maddeleri, nefs-i mutmeinneden dahâ yukarı derecelere yükselirse de, nefs-i mutmeinne, Vilâyet makâmı ile ilgili olduğu için, Âlem-i emrden olmuşdur. Sekr sâhibidir [kendini unutur]. Herşeyi unutacak makâmdadır. Bunun için, nefsde islâmiyyetden ayrılacak tâkat kalmamışdır. Toprak maddeleri ise, Peygamberlik makâmı ile ilgili olduklarından, şü’ûr, uyanıklıkları dahâ çokdur. Bunun için islâmiyyetden ayrılık gibi şeyler, bunlarda bulunur. Böyle olmalarının fâideleri vardır.
Peygamberlik makâmı, Peygamberlerin sonuncusu ile sona ermişdir “aleyhi ve aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”. Fekat, bu makâmın derecelerine, ümmetinden Ona çok uyanları kavuşurlar. Bu olgunluklar, yüksek dereceler, Eshâb-ı kirâmda çokdur. Tâbi’în ve Tebe-i tâbi’înden çokaz kimseye de nasîb olmuşdur. Onlardan sonra örtülü kalmışdır. Bunun yerine, zıl ile olan vilâyet dereceleri çok görülmüşdür. Bununla berâber, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” vefâtından bin sene geçdikden sonra, nübüvvet makâmının derecelerinin yeniden meydâna çıkması umulur. Asla bağlı makâm ve dereceler, yine yayılır. Zıl ile olanlar gizlenirler. Hazret-i Mehdî “aleyhirrıdvân”, asla bağlı olan bu yüksek yolu, zâhir ve bâtın ile yayar.
Ey oğlum! Resûlullaha “aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm” tâm uyan bir kimse, Ona uymakla, nübüvvet derecelerini bitirince, mansab, makâm ehlinden ise, (İmâmet makâmı) verilir. Vilâyet-i kübrâ derecelerini bitirene, (Hilâfet makâmı)nı verirler. Zıl derecelerinde, İmâmet makâmına uygun olan, (Kutb-i irşâd makâmı)dır. Hilâfet makâmına uygun olan da, (Kutb-i medâr makâmı)dır. Aşağıda bulunan bu iki makâm, sanki, yukarıda olan o iki makâmın zılli gibidirler. Muhyiddîn-i Arabî hazretlerine göre, Gavs, Kutb-i medâr demekdir. Ayrıca bir (Gavslık makâmı) yokdur demişdir. Bu fakîrin inandığına göre (Gavs), Kutb-i medârdan başkadır. Kutb, işlerinin birçoğunda, Gavsdan yardım ister. Ebdâlin makâmlarına getirilmesinde, Gavsin de te’sîri vardır. Bu, Allahü teâlânın öyle bir ihsânıdır ki, dilediğine verir. Allahü teâlânın ihsânları pekçokdur.
EK: Peygamberlik makâmına uygun olan ve Peygamberliğin vilâyetine uygun olan ilmler ve ma’rifetler, Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” bildirdikleri dinlerdir. Peygamberlerin dereceleri ayrı ayrı olduğu için, dinler de, birbirlerinden ayrı olmuşdur. Evliyânın, Vilâyet makâmına uygun olan ma’rifetler ve tevhîdi, ittihâdı bildiren ilmler ve ihâta, sereyân haberleri ve yakınlık, berâberlik ve aynalık ve görüntülük ve şühûd ve müşâhede sözleri ise tesavvufcuların Şathıyâtı, hikâyeleridir. Kısacası, Peygamberlerin ilmleri, ma’rifetleri, Kitâb ile sünnetdir. Evliyânın ma’rifetleri ise, (Füsûs) ile (Fütûhat-i Mekkiyye)dir. Fârisî mısra’ tercemesi:
Gülbağçemi gör de, behârımı anla!
Evliyânın vilâyeti, Allahü teâlâya yaklaşdırır. Peygamberlerin vilâyeti, Allahü teâlânın çok yakın olduğunu gösterir. Evliyânın vilâyeti, şühûd hâsıl eder. Peygamberlerin vilâyeti, anlaşılamıyan şeylere kavuşdurur. Evliyânın vilâyeti, Allahü teâlânın pek yakın olduğunu anlıyamaz.
4:29 minutes ( 2.07 MB)