382 267-Mektub

267

İKİYÜZALTMIŞYEDİNCİ MEKTÛB

Bu mektûb, mirzâ Hüsâmeddîn Ahmede “rahmetullahi aleyh” yazılmış­dır. Esrâr ve dekâık bildirilmekdedir:

Allahü teâlâya hamd olsun! Onun sevgili Peygamberine ve Âline salât ve selâm olsun! Size ve bütün müslimânlara düâlar olsun! Lutf ederek, bu fakîre gönderdiğiniz mektûbu okumakla şereflendik. Allahü teâlâ, buna kar­şılık olarak size iyilikler versin! Allahü teâlânın, ihsân eylediği ni’metler­den hangisini yazayım? Onlara karşı şükrü nasıl bildireyim? Allahü teâlâ­nın tevfîkı ile yağdırılan ilmlerin ve ma’rifetlerin çoğu yazılıyor. Anlıyan, anlamıyan herkes okuyor. Fekat, ayrıca verilen ince ve gizli şeylerden hiç­biri açığa vurulamıyor. Hattâ harfle, işâretle de, birşey söylenemiyor. Bu fakîrin ma’rifetlerini toplamış olan kıymetli oğlum, sülûk ve cezbe makâm­larına yükselmiş iken, ona da, bu ince bilgilerden söz edilemiyor. Bunların örtülmesine titizlikle çalışılıyor. Evet oğlum, bu gizli bilgilere kavuşmuş­dur ve yanılmakdan, şaşırmakdan korunmakda olduğunu biliyorum. Fekat, çok ince olduklarından dil tutuluyor. Gizlilikleri, ağzın açılmasını önlüyor. Hâlim, Eş-Şuarâ sûresi, onüçüncü âyetinin, (Göğsüm daralıyor, dilim tu­tuluyor) meâl-i şerîfine uygundur. Bu sırlar, beyâna gelmiyen cinsden de­ğil, belki beyâna sığmıyan sırlardır.

Hâfızın feryâdı boşuna değil, şaşacak şey çokdur onda, iyi bil!

Saklamak için uğraşdığımız bu ni’metlerin hepsi, Peygamberlerin “aley­himüssalevâtü vetteslîmât” Peygamberlik kaynaklarından gelmekdedir. Meleklerin yüksekleri de, bu ni’mete ortakdırlar. Peygamberlerin “aleyhi­müssalevâtü vetteslîmât” izinde gidenlerden dilediklerini de bu ni’metle şe­reflendirirler. Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” hazretleri buyurdu ki, (Re­sûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizden iki ilm öğrendim. Bu iki ilmden birini size açıkladım. İkinci ilmi eğer bildirir isem, beni öldürür­sünüz). Bu ikinci ilm, gizli olan ilmdir. Bunu herkes anlıyamaz. Bu, Alla­hü teâlânın büyük ni’metidir. Bu ni’meti dilediğine verir. Allahü teâlâ, bü­yük ni’metler vericidir. Çok kıymetli hocamın çocuklarına yazılan mektû­bu, lutfen gözden geçiriniz!

Kıymetli efendim! Bu fakîre göre, tesavvufda bid’at meydâna çıkarma­nın çirkinliği, dinde bid’at yapmanın çirkinliğinden az değildir. Tesavvufun bereketleri, bid’at çıkmadığı müddetçe akar gelir. Tesavvufda bir değişik­lik yapılınca, feyzler ve bereketlerin gelmesi de durur. Bunun için tarîkat­de bir değişiklik olmamasına çok dikkat etmelidir. Tarîkatden olmıyanlar­la görüşmemelidir. Her nerede ve her kim olursa olsun, tarîkati değişdiren birşey görülürse, zorla ve elbette önlemelidir. Tarîkatin doğrusunu kuvvet­lendirmeli ve yaymalıdır. Vesselâm, vel-ikrâm.