207 166-Mektub

166
YÜZALTMIŞALTINCI MEKTÛB

Bu mektûb, molla Muhammed Emîne yazılmışdır. Dünyânın birkaç günlük hayâtına aldanmamağı ve bu kısa zemânda, çok zikr ederek, kalb hastalığını gidermeğe çalışmak lâzım olduğu bildirilmekdedir:

Yavrum! Annenin yavrusuna karşı yapdığı gibi, dahâ ne zemâna kadar kendine böyle titreyeceksin? Dahâ ne güne kadar, nefsin için üzülecek, sı­kıntılara düşeceksin? Yakında, elbet öleceksin! O hâlde, kendini ve herke­si ölmüş bil! Duymaz, kımıldamaz bir taş gibi düşün! Zümer sûresi, otuzun­cu âyetinde meâlen, (Sen elbette öleceksin! Onlar da elbette ölecekler!) bu­yuruldu. Bu kısa zemânda, yapılması gerekli en mühim şey, çok zikr yapa­rak, kalbi hastalıkdan kurtarmağı düşünmekdir. Çabuk biten bu zemânda, Allahü teâlâyı hâtırlayarak, ma’nevî hastalığa ilâc yapmak en büyük vazî­fe olmalıdır. Allahdan başkasına düşkün olan bir gönülden hiç hayr umu­lur mu? Dünyâya eğilmiş olan rûhdan, nefs-i emmâre dahâ iyidir. Orada, hep kalbin selâmetini isterler. Rûhun, kurtulmuş olmasını ararlar. Biz, kı­sa görüşlüler ise, hiç durmadan rûhumuzu ve kalbimizi bu dünyâya bağla­yacak sebebleri elde etmeği düşünmekdeyiz. Yazıklar olsun! Yazıklar ol­sun! Ne yapalım? Âl-i İmrân sûresi, yüzonyedinci âyetinde meâlen, (Alla-hü teâlâ onlara zulm etmedi. Onlar, kendilerine zulm ediyorlar) buyurul­du. Za’îf olduğunuz için üzülmeyiniz! İnşâallahü teâlâ sıhhat ve âfiyet bu­lursunuz. Bu fakîr, sizden ümmîdsiz değilim. Fakîrin çamaşırından istemiş­siniz. Gömlek gönderildi. Bunu giyiniz ve fâidesini bekleyiniz ki, çok be­reketlidir. Fârisî beyt tercemesi:

Masal sanana, masal gibi olur, kıymet bilene, çok fâideli olur.

Doğru yolda olanlara ve Muhammed aleyhisselâma uyanlara, selâm olsun!