133 82-Mektub

82
SEKSENİKİNCİ MEKTÛB

Bu mektûb, İskender Hân-ı Lodîye yazılmışdır. Mâ-sivâyı unutmadık­ca, kalbin selâmet bulamayacağı bildirilmekdedir:

Hak teâlâ, hep kendisi ile bulundursun. Kendisinden başkası ile olma­ğa bırakmasın. Mi’râc gecesi, gözü Allahü teâlâdan hiç ayrılmayan, insan­ların en üstünü hurmetine, bu düâmızı kabûl buyursun “aleyhi ve alâ âli­hissalevâtü vetteslîmât”! Bize ve size herşeyden önce lâzım olan şey, kal­bi Allahü teâlâdan başka şeylerin hepsinden kurtarmakdır. Kalbin bu se­lâmete kavuşabilmesi için, Hak teâlâdan başka hiçbir şeyin kalbden geç­memesi lâzımdır. Kalbden hiçbirşeyin geçmemesi için de, mâ-sivâyı ya’nî Allahü teâlâdan başka herşeyi unutmak lâzımdır. Bunları unutmağa (Fe­nâ) denir. Bu yolun büyükleri buyuruyorlar ki, (Allahü teâlâdan başka her­hangi birşeyi kalbden geçirmek için uğraşılsa, hiç geçmemelidir). İş, bu de­receye varmadıkca, kalb selâmet bulamaz. Bugün, bu ni’mete kavuşan kimse, anka kuşu gibidir. Ya’nî yokdur. Hattâ buna inanacak kimse de, kal­mamışdır. Arabî beyt tercemesi:

Ni’mete kavuşanlara ni’metler âfiyet olsun. zevallı fakîr âşık, birkaç damla ile doysun.

Dahâ çok ne yazayım? Önceniz ve sonunuz selâmet olsun!