258 215-Mektub

215
İKİYÜZONBEŞİNCİ MEKTÛB

Bu mektûb, mirzâ Dârâba yazılmışdır. Kötü olan dünyânın ne olduğu bil­dirilmekdedir:

Yaradılışınızın iyi olduğunu gösteren, çok ince düşüncelerinizi açıklıyan kıymetli mektûbunuz geldi. Bir işe yaramıyan bu fakîrleri okşayan yazıla­rınıza, Allahü teâlâ, Habîbi hurmetine “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vettes­lîmât” iyi karşılıklar ihsân buyursun!

Yavrum! Bu dünyâya düşkün olanlar, mal, para peşinde koşanlar, büyük bir belâya yakalanmışlardır. Büyük bir derde tutulmuşlardır. Çünki, bu dün­yâda bulunan, Allahü teâlânın beğenmedikleri şeyler ve her pislikden da­hâ kötü olan pislikler, bu kimselere güzel görünmekdedir. Sevimli sanılmak­dadır. Necâseti yaldızlamak, zehri şekerle kaplamak gibidir. Allahü teâlâ insanlara akl verdi. Akla bu alçak dünyânın kötülüğünü anlatdı. Allahü te­âlânın beğenmediği şeylerin çirkinliğini gösterdi. Bunun için, âlimler bu­yurdu ki, (Bir kimse, öldükden sonra, malının zemânın en akllı olanına ve­rilmesini vasıyyet etse, zâhide vermek lâzımdır. Çünki zâhid, dünyâya düşkün değildir. Onun dünyâya kıymet vermemesi, aklının çok olduğunu gösterir). Allahü teâlâ çok merhametli olduğu için, yalnız akl şâhidini vermekle kalmadı. İkinci ve naklî şâhid olarak da Peygamberleri “aleyhi­müsselâm” verdi. Âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberleri ile “aleyhimüssalevâtü vettehıyyât”, bu bozuk malın iç yüzünü kullarına bil­dirdi. O yalancı kahpenin cilvelerine aldanmamalarını, ona tutulmamala­rını açıkça emr buyurdu. Şaşmaz, doğru olan bu iki şâhid var iken, bir kim­se, şeker sanarak zehr yirse ve altına kavuşacağım diyerek necâseti avuç­larsa, elbette çok alçaklık yapmış olur. Çok pis olduğunu göstermiş olur. Peygamberlere “aleyhimüssalevâtü vettehıyyât” inanmamışdır. Müslimân olduğunu söylese de, münâfık olur. Onun müslimân görünmesi, âhıretde fâ­ide vermez. Yalnız dünyâda cânını ve malını korumuş olur. Bugün, kulak­lardan gaflet pamuğunu atmalıdır. Yoksa, âhıretde âh etmekden, pişmân olmakdan başka yapılacak şey olmaz. Hâlinizi sık sık bildiriniz!

Fârisî beyt tercemesi:

Canım yavrum! Sana sözüm, yalnız şudur: körpeciksin, yolun da çok korkuludur.