Cana, mala, ırza, dîne, îmâna karşı başlıyan kin, insanlığa karşı beslenen sadizme çevrildi ve başlarındaki bir avuç zâlimin plânları hesâbına çalışmağa başladı. O zemân nasıl aldatıldıkları anlaşıldı. Amma iş işden geçmiş oldu.
Gizli komünist partisi tüzüğünün dördüncü maddesi aynen şöyledir:
(Komünist Partisi, Emperyalizmin yerli uşaklarının, toprak, fabrika, binâ sâhiblerinin, esnaf ve tüccar burjuvalarının, bütün dindârların, onların ruhban ve ülemâsının, çalışan ve emekliye ayrılmış bütün subay, polis ve memurun, hülâsa ihtilâl safları dışında kalanların barışmaz düşmanıdır.)
Leninin ihtilâl parolası da şudur:
(Aktif elemanları, en kısa zemânda mümkin olduğu kadar çok öldürün ki, bize az iş kalsın).
Görülüyor ki, boğazlanması gerekenler dışında, yüzde yüz selâmetde kalanlar, sâdece kendileridir, kızıl yöneticilerdir.
Lenine göre, (Kızıl iktidârın yaşaması için, kızıl ihtilâlin devâmı şartdır). Sonu gelmez işçi katliâmlarının, rejim temizliklerinin sebebi budur. Kızıl Çinde, komünist diktatör Maonun emri ile, beher temizlemede üçyüzbin emekçi kurşunlandı. Bu cinâyetler, din düşmanı, Allaha, kıyâmet gününe inanmıyan bir zümre tarafından yapıldı.
Rusya komünizm sâyesinde ne seviyeye gelmişdir? Halkının mutluluk derecesi nedir? gibi mühim soruların cevâbları verilmeden (Adamlar fezâda geziyor) diye kesip atmak ve zâlim bir azınlığın lüks, şâhâne, zevkli, safâlı hayâtlarına imrenmek, dar görüşlülük olurdu. Bir zemânlar, Mısrdaki ehramlar da, devrinin şâheseriydi. Müstebid bir azınlığın, kaprislerini tatmin için, milyonlarca insanın kan ve cesedleri üzerine kurulan, aç ve perîşan bırakılan işçinin, emekçinin elinden alınan paralarla yapılan eserleri, fabrikaları, füzeleri, toplum se’âdetinin hedefi olarak gösterebilir miyiz? Vâsıtaları, hayâtın gâyesi gibi göstermek, hayâtın kendisine ihânet olur. 1990 senesi başlarında, Sovyetler Birliği dağıldı. Doğu Almanya, Batı Almanya ile birleşdi. Kızıl Çinde de, komünist yönetim gevşedi.
Ba’zı yazarlar ve ba’zı kimseler, acabâ yazdıklarının veyâ söylediklerinin yüzde birini, hasretini çekdikleri komünistlikde ağızlarına alabilirler mi?
Gençler! Saf gönülleriniz, temiz rûhlarınız, bu yaşlarınızda, böyle hayâlî yarınların büyüsüne kapılmağa gâyet müsâiddir. Fekat, sonra pişmân olursunuz!..elli