Bununla sefere gidemez ve halvet yapamaz. Birbirlerinden mîrâs alamazlar. Bir adamın evlâd edindiği oğlan da böyledir. Bâlig oldukdan sonra, bu adamın zevcesine ve kızına yabancı olur. Bu kızla evlenebilir. Bu oğlan evlenirse, zevcesi bu adamın gelini olmaz. Yabancı bir kadın olur. (El-halâl vel-harâm)da diyor ki, (Yabancı çocuğu kendi öz evlâdı olarak i’lân etmek harâmdır. Ahzâb sûresinin dördüncü âyeti ile yasak edilmişdir). (Kâdîhân)da diyor ki, (Bâliga kız veyâ velîsi, noksân mehr ile veyâ küfvü olmıyana nikâh için tehdîd edilse, sonra bunu fesh edebilirler).]
(Eşbâh)da ve bunun şerhı olan (Uyûn-ül-besâir)de diyor ki: (Çocuğa hiçbir ibâdet, hattâ, Hanefîde zekât da farz değildir. Hiçbirşey harâm değildir. Çocuğa ta’zîr yapılır. Had vurulmaz. Kısâs yapılmaz. Amden öldürdüğü, hatâ kabûl edilir. Aklı olunca, îmân etmesi vâcib olur denildi. Sadaka-i fıtr ve kurbanın, kendi malından vâcib olması da ihtilâflıdır. Toprağı varsa, uşr ve harâc vermesi lâzımdır. Zengin ise, zevcesinin ve akrabâsının nafakalarını verir. Fâsid olmıyan ibâdetlerinin sevâblarına kavuşur. Çocuğa ilm öğretenlere, iyilik yapdıranlara çok sevâb verilir. Büyüklere imâm olamaz. Bir kimse, bir çocuğa imâm olunca, cemâ’at sevâbı hâsıl olur. Çocuk velî olamaz. Cum’a ve bayram hutbesi okuması câiz olur. Sultân, ya’nî devlet reîsi olabilir ise de, milleti idâre için bir vâlî ta’yîn eder. İzn verilince da’vâ açabilir ve yemîni kabûl edilir. Ezân okuması sahîh ise de, mekrûhdur. Farz-ı kifâyeyi yapması ile, büyüklerden sâkıt olmaz. Birşeyi yapması için çocuğa izn vermek câizdir. Çocuğun iznli olduğunu ve getirdiği şeyin hediyye olduğunu söylemesi kabûl edilir. Satdığı şeyi, iznli olduğunu sorup anladıkdan sonra, almak câiz olur. Çocuğun [başkasının malından] getirdiği hediyyeyi ve sadakayı almak da böyledir. Çocuğun iznli olduğunda şübhe edilirse, araşdırmak lâzım olur. Öğrenmesi için çocuğa Kur’ân-ı kerîm vermek câiz olur. Kız çocuğun küpe için kulağını delmek câizdir. Çocuğa gelen hediyyeyi, çocuğa zarûrî lâzım değilse, yalnız fakîr olan anası babası yiyebilir. [Başka fakîrlere de yidiremezler.] Ana baba fakîr değil, fekat kendilerinde bulunmayan birşey ise, yiyebilirler ve kıymetini çocuğa öderler. Anaya babaya hediyye etmek niyyeti ile getirilen şeyi, kıymetsiz olduğunu bildirmek için, çocuğa hediyye diyerek verilirse, anaya babaya getirilmiş olur. Bunu, zengin iseler de yiyebilirler ve dilediklerine verebilirler. Akllı çocuk, alış-verişe ve zekât vermeğe vekîl yapılabilir. İznli olsa dahî kefîl olamaz. Çocuğun selâmına cevâb vermek vâcib olur. Çocuğa selâm vermek câizdir. Müslimân olması sahîh olup, mürted olması sahîh değildir. Mürted olmağa sebeb olunca öldürülmez. Besmele ile kesdiği yinir. Kadınlara bakması ve halveti câizdir. Küçük kız, mahrem olmıyan emîn kimse ile sefere çıkabilir. Çocuk kaçıran, kız kaçıran, birinin zevcesini kaçıran, bunları getirinciye veyâ ölüm haberleri gelinciye kadar habs olunur. Çocuğa tehlükeli iş yapdırınca çocuk ölürse, yapdıran diyetini öder. Çocuk çukura, suya düşüp ölürse, anası babası cezâlanmaz. Elinden düşürüp ölürse, keffâret lâzım olur ki, altmış gün oruc tutar. Çocuğun anasından, babasından iznsiz herhangi bir sefere çıkması câiz değildir. Ananın babanın, günâh olmıyan emrlerine itâ’at etmesi farz-ı ayndır. (Berîka)da, ayak âfetleri başındaki hadîs-i şerîfde, (Ananın, babanın yüzüne merhamet ile bakana, makbûl hac sevâbı verilir) buyuruldu. Bâlig olan çocuğun da, seferin tehlükeli olması veyâ kendisine muhtâc olmaları hâlinde, iznleri olmadan gitmesi câiz değildir. Ana baba olmazsa, ced ve cedde onların yerine geçer. Bunlardan iznsiz yapılan hac mekrûh olur. Ana-baba veyâ babanın terbiye için izn verdiği hoca, çocuğu elleri ile üç def’a vurarak terbiye edebilirler. Fakîr oğlunu da evlendirmek babaya vâcibdir. Çocuğun malını ona harc etmeğe, babası veyâ dedesi velî olur. Anası olmaz. Anası, kendi yanında kalan çocuğun ihtiyâcını onun parası ile satın alabilir.)
(Hadîka), ikinci cild beşyüzdoksanbirinci sahîfede diyor ki, (Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Allahü teâlâya ve âhıret gününe inanan kadının üç günlük yola, zevci veyâ zî-rahm-i mahreminden biri ile gitmesi halâl olur) buyurdu.