Bu suyun damladığı yerlerin toplamı avuc içinden fazla olursa, namâz kabûl olmaz.
İSTİBRÂ: Erkeklerin yürüyerek, öksürerek veyâ sol tarafa yatarak (İstibrâ) etmesi, ya’nî idrâr yolunda damlalar bırakmaması vâcibdir. İdrâr damlası kalmadığına kanâ’at gelmeden abdest almamalıdır. Bir damla sızarsa, hem abdest bozulur, hem de elbise kirlenir. Çamaşıra avuc içinden az sızarsa, abdest alıp kıldığı namâz mekrûh olur. Çok sızarsa, namâz kabûl olmaz. İstibrâda güçlük çekenler, arpa kadar nebâtî pamuk fitili idrâr deliğine koymalıdır. Sızan idrârı pamuk emer. Yalnız pamuğun ucunun dışarda kalmaması lâzımdır.
3-SETR-İ AVRET
(Avret Mahalli ve Kadınların Örtünmeleri)
Bir kimsenin açması, başkasına göstermesi ve başkasının bakması harâm olan yerlerine(Avret mahalli) denir. Erkeklerin avret mahalli göbekden, diz altına kadardır. Diz avretdir. Buraları açık iken kılınan namâz kabûl olmaz. Namâz kılarken, vücûdun diğer kısmlarını (kolları, başı) örtmek, (çorap giymek) erkeklere sünnetdir. Buraları açık namâz kılmaları mekrûhdur.
Kadınların avuc içlerinden ve yüzlerinden başka her yerleri, ellerinin üstü, saçları ve ayakları dört mezhebde de avretdir. Bunun için kadınlara (Avret) denilmişdir. Buralarını örtmesi farzdır. Avret uzvlarından herhangi birinin dörtde birisi, bir rükn açık kalırsa, namâz bozulur. Azı açılırsa bozulmaz. Namâzı mekrûh olur. İnce olup, içindeki uzvun şekli veyâ rengi görünen kumaş, yok demekdir.
Kadınların, namâz dışında, yalnız iken, diz ve göbek arasını örtmesi farz olup, sırtını ve karnını örtmesi vâcib, başka yerlerini örtmesi edebdir.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki: (Yabancı kadına şehvetle bakan bir kimsenin gözleri ateşle doldurulup, Cehenneme sokulacakdır. Yabancı kadın ile toka edenin kolları ensesinden bağlanıp, Cehenneme atılacakdır. Yabancı kadın ile lüzûmsuz yere şehvetle konuşanlar, her kelimesi için bin sene Cehennemde kalacakdır.)