593

Şimdi var, bu cevheri alıp, pazara götür, satıp, borcunu edâ eyle. Ebû Bekr-i Sıddîk da o cevheri alıp, pazara gitdi. Hak Sübhânehü ve teâlâ, Cebrâîl aleyhisselâma emr eyledi ki, yâ Cebrâîl, Habîbim ve Resûlüm Muhammed Mustafânın zevcesi Âişenin göz yaşından kudretim ile bir cevher halk eyledim. Kulum Ebû Bekr o cevheri, pazara satmağa gidiyor. Şimdi çabuk var. Cennetde, kudret hazînemden yirmibin altın al. Bir nûrdan tabak içine koyup, Ebû Bekrin önüne var. O cevheri satın al. Bana getir ki, o cevher bana gerekdir. Arşıma o cevheri koyayım ki, onun nûru arşımda ışık saçsın. Ve de mü’min kullarımın kabri o cevher ile münevver olsun [aydınlansın]. Cebrâîl aleyhisselâm da yetişip, Cennetin hazînesinden yirmibin altını, bir nûrdan tabak içine koydu. İnsan sûretinde, hazret-i Ebû Bekrin pazar içinde önüne geldi. Dedi ki, yâ Ebâ Bekr! Elindeki nedir, satar mısın. Ebû Bekr dedi ki, satarım. Cebrâîl dedi, kaça verirsin. Ebû Bekr hazretleri dedi ki, onikibin akçaya veririm. Cebrâîl aleyhisselâm dedi ki, bunun değeri onikibin akça değildir. Yirmibin altın vereyim, dedi. Ebû Bekr hazretleri dedi, eğer o fiyâta alır isen sen bilirsin. Hazret-i Cebrâîl dedi ki, şimdi aç eteğini. Ebû Bekr hazretleri eteğini açdı. Cebrâîl aleyhisselâm eteğine altınları dökdü. Hazret-i Ebû Bekr alıp, se’âdethânelerine [evlerine] geldi. Gördü ki, akça aldığı yehûdî kapı önüne gelmiş. Çağırıp der ki, yâ Ebâ Bekr, gel akçamı ver; yâhud kölemsin; seni hizmetde kullanırım. Ebû Bekr hazretleri, ardından varınca;o yehûdî ayak sesini duyup, arkasına bakdı. Gördü ki, gelen Ebû Bekrdir. Yehûdîye dedi ki, aç eteğini. Açdı. O yirmibin altını yehûdînin eteğine dökdü. Yehûdî dedi ki, bu altın nedir. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk buyurdu ki, yirmibin altındır. Borcuna tut. Yehûdî dedi ki, senin bana borcun onikibin akçadır. Hazret-i Ebû Bekr dedi ki, bu altın senin akçenin berekâtıdır. Sonra o yehûdî altının birini eline aldı. Gördü ki, bir yanında, (Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah) yazılmış. Diğer tarafında (Kulhüvallahü ehad sûresi.) yazılmış. Kudret kalemi ile yazı yazılmış. Yehûdînin kalbine bir hâl gelip, hidâyet-i rabbânî yetişdi. Dedi ki, yâ Ebâ Bekr! Bildim ki, senin dînin hakdır, gerçek evliyâsın. Muhammed aleyhisselâm da hak Peygamberdir. Şehâdet kelimesi söyleyip, sadakatle müslimân oldu. O altını din aşkına cümle fakîrlere dağıtdı. Kendisi ehl-i havâsdan oldu “radıyallahü anh”. Ma’lûmdur ki, Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinin menâkıbı ve keşfi ve kerâmetleri nihâyetsizdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.