Mahsûlünden (ürününden) uşur denilen zekatın alındığı topraklar. Müslüman devletlerde harb ile alınıp gâzîlere (askerlere) taksim edilen veya isteyerek İslâm’ı kabûl edenlerin ellerinde bırakılan yâhut devlet reisinin (başkanının) izni ile müslümanlar tarafından işlenip faydalanılır hâle getirilen mevât (ölü, faydalanılmayan) topraklar.
Arâzi-i uşriyyeden elde edilen mahsûlün (ürünün) uşrunu yâni onda birini vermek farzdır.Hayvan gücü ile veya dolap, motor ile sulanan yerdeki mahsûl elde edilince yirmide bir verilir. (İbn-i Âbidîn)
Bir kimse arâzi-i uşriyyesini kirâya verirse, mahsûlün uşrunu İmâm-ı a’zam’a göre mal sâhibi verir. Kirâ ücreti yüksek olan yerlerde, böyle fetvâ(hüküm) verilir. İmâmeyne (İmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Muhammed’e) göre, kirâcı verir. Kirâ az olan yerlerde ise, böyle fetvâ verilir. (İbn-i Âbidîn)
« Lügât'a Git