418

● Îşâna muhabbet, Allahü teâlânın en büyük ni’metlerindendir. Ve se’âdetin sermâyesidir. 2/36, 1/142. [Mektûbât Tercemesi: 182.]

● Îşâna [onlara] buğz, öldürücü zehr ve onları kötülemek ebedî mahrûmiyyete sebeb olur. Zîrâ aslın aslına kavuşmuş olan Ârife muhabbet, Hak teâlâya kavuşdurur ve buğz da onun buğzuna sebeb olur. 3/110

● Îşânın âşinâlığından maksûd [Onlarla görüşmekden maksad], kendi kusûrlarını, ayblarını anlamak içindir. Ve gizli kötülüklerini meydâna çıkarmak içindir. 1/68[Mektûbât Tercemesi: 106.]

● Îşânın (onların) nisbeti vermekde ve huzûr ve âgâhlığı kısa bir zemânda sâdık talebeye vermekde tam bir kudretleri olduğu gibi, o nisbeti almakda dahî, tam kudretleri vardır. 1/221. [Mektûbât Tercemesi: 269.]

● Îşânın zâhir ve sûretini beşer sıfatı üzere terk eylemişlerdir. Tâ ki onun kemâlâtına örtü ola. Velî diğer insanlar gibidir. [Hak bâtıl ile karışmışdır.] 2/30.

● Îşânın zâhirine bakanlar, mahrûm olur ve zarar eder. Bâtınlarına nazar edenler, kurtuluşa ve felâha erer. 2/52.

● Îşânın mezâr-ı şerîflerinden de, istifâde olunmakdadır. 1/291. [Mektûbât Tercemesi: 458.]

● Îmânda kalbin tasdîki kâfî olup, nefsin iz’ânı [anlaması] istenmemişdir. 1/260[Mektûbât Tercemesi: 326.]

● Îmân başka, inkâr etmemek başkadır. 1/272. [Mektûbât Tercemesi: 387.]

● Îmân kalbin tasdîkidir. Tasdîk iz’ândan [anlamakdan] ibâretdir ki, inanmak ile ta’bir olunmuşdur. 3/91

● Îmân, zarûret ve tevâtür ile dinden bize gelmiş olanlara kalbin tasdîkinden [inanmasından] ibâretdir. Lisânın söylemesi de îmânın rüknüdür demişlerdir ki, sükût ihtimâli vardır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.