418

● Azâb-ı kabr [kabr azâbını, kabrde azâb] çekenlerin na’ra ve çığlıklarını, insandan ve cinden başka bütün mahlûkât işitir. 4/182. [İslâm Ahlâkı: 559, Kıyâmet ve Âhıret: 376.]

● Arşın üstü rûhlar âlemidir. Bu âlemde âlem-i emr latîfeleri vardır ki beşdir. 5/135.

● Arşa işâret eylemek, onun kayyumuna [varlıkda tutana] işâretin aynıdır. 4/5.

● Areftü Rabbî bi-cem’il izdâd. [Bütün zıdları cem’ etmesi ile Rabbimi bildim.] 6/181.

● Urûc [yükselmek], Hakka dönmeğe derler. Nüzûl [iniş], halka teveccühe [dönmeğe] derler. Seyr-i ilallah ve seyr-i fillah, urûc ederken olur. Seyr-i anillahı billah ve seyri eşyâ billah, nüzûl yaparken olur. 6/137.

● Urûcda teveccüh Hak teâlâya olup, halk ile münâsebeti yokdur ki, uzlet ehli böyledir. 6/220.

● Uzlete ülfetden ziyâde râgıb olalar. [Uzlete, yalnızlığa, insanlara karışmakdan dahâ çok rağbet etmelidir.] Zâhir ilmlerden de uzak olmamalıdır. 6/50.

● Uzlet, yümünlü ve bereketlidir. Halkın hukûku ve Allah rızâsı için sohbet, uzlete mâni’ değildir. 5/29.

● Aşk-ı ilâhî, bâtının [rûhun] nasîbidir ki, bedende te’sîrleri gözükmez. 5/69.

● Aşkda merhamet yokdur. Katl eder ve diyet isterler [öldürürler, karşılığını isterler]. Ya’nî ibâdeti kaldırmazlar. 4/151.

● Aşk-ı ma’şûk [ma’şûkun aşkı, sevgisi] gizlidir. Âşığın aşkı [sevgisi] ise, açık olup, coşar ve gürler [gürültülüdür]. 4/54.

● Aşk ve derd, insana diğer mahlûkat içinde üstünlük sağlamışdır. 4/114.

● İkâb [cezâlandırma] ve âhıret azâbı, kulun kesbi karşılığındadır. 5/137.

● Akl-ı fe’âl ki, filozoflar dokuzuncu seyyare derler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.