418

Her ne kadar buna sebeb nedir, bilmese de. 4/227

● Derd-i talebi sermâye-i se’âdet [sermâyeyi tâleb derdini, kurtuluş derdi ile dertlenmeyi] din ve dünyâ ve şevk-ı matlûbu [matlûbun arzûsunu] ni’met-i uzmâ bileler [büyük ni’met bileler]. 6/38

● Derd-i dünyâ [dünyâ derdi] yakınlaşmağa ve yükselmeğe sebebdir. 4/227

● Derd ve belâdan halâs için, günâhlarına istigfâr etmelidir. 4/119, 5/80, 2/99

● Derd ve belâ vürûduna [gelmesine] sebeb, günâhlardır. Zarar verenlere kızmamalı, mukâbele etmemeli, kendi günâhlarına istigfâr etmelidir. 4/119, 5/80, 2/99 [Se’âdet-i Ebediyye: 515.]

● Dervîşâna [Velîlere] muhabbet ve teveccüh ve ihlâs, büyük bir ni’met ve büyük bir devâ [ilâc]dır. 6/111

● Düâ ve teveccüh, tevekkül ve tefvîze [ısmarlamağa] muhâlif değildir. Tefvîze muhâlif olan budur ki, mâsivâya ilticâ [sığınmak] ve rükûn [cânı gönülden meyl] etmekdir. 5/24

● Düâ-i zahril-gayb, icâbete akrebdir. [Gıyâben uzak kimseye yapılan düâ, kabûl olunmaya çok yakındır. Çabuk kabûl olunur.] 4/98

● Da’vete icâbeti (gitmeği) menhî kılan esbâb [mâni’ olan sebebler]: Yemeğin şübheli olması, dıvar ve tavanda resmler bulunması, çalgı ve çalgı âleti, ya’nî tegannî âleti ve boş şeyler (şarkılar) dinlemek, oyun ve eğlence bulunması, da’vet edenin zâlim, bid’at ehli, fâsık, şirretli, şöhreti tâlib olmasıdır. 4/22 [Fâideli Bilgiler: 208, Hak Sözün Vesîkaları: 324.]

● Dimâg, havâs-ı bâtınanın mahallidir. [Beyin, beş duyunun, görme, işitme, koku alma, tad alma, dokunma duyularının merkezidir. Hiss-i müşterek, hayâl, vâhime, hâfıza, mütesarrıfa denilen, görülmiyen beş duyunun da merkezi dimâgdır.] 5/113 [Kıyâmet ve Âhıret: 165.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.