418

● “Allahü teâlâ, ayrıca bir Cennet yaratmışdır ki, burada hûrîler ve köşkler yokdur. Burada Allahü teâlâ, güler gibi tecellî eder, görünür.” Hadîs-i şerîfi, zuhûrâtın a’lâsıdır. 1/263. [Mektûbât Tercemesi: 346.]

● “Belâlar, mihnetler en çok Peygamberlere, sonra Evliyâya, sonra bunlara benziyenlere gelir.” Hadîs-i şerîf. 2/99. [Se’âdet-i Ebediyye: 515.]

“Allahü teâlâ yüksek himmet sâhibi olanı sever,” hadîs-i şerîfdir. Yüksek himmetli olup, en yüksek dereceye kavuşmakdan başka hiçbir şeyle kanâ’at etmiyeler. Dahâ yükselmeğe tâlib olup, yüksek makâmlara çekileler. 3/20.

● Enbiyâ ve sulehânın [sâlihlerin] dünyâda mihnet çekmelerinin sebebi. 2/99.[Se’âdet-i Ebediyye: 515.]

● Enbiyâ günâhdan ma’sûm, Evliyâ mahfûzdur. [Korunmuşdur.] 2/44. [Se’âdet-i Ebediyye: 943.]

● Enbiyâ üsûl-i dinde [i’tikâdda, îmân edilecek husûslarda] müttefiklerdir. İhtilâfları, fürû’ı dinde ba’zı ahkâma te’alluk eder. 1/63. [Mektûbât Tercemesi: 99.]

● Enbiyâdan birine tevassutla Zât-ı teâlâya ulaşan Enbiyâ ile, Zâtı teâlâ arasında (vâsıta edilen) Nebî perde değildir. Onların zâtdan nasîbleri vâsıtasızdır. Lâkin ümmet için böyle değildir ki, tevessül eyledikleri Peygamber, arada perdedir. 3/88

● Enbiyânın mebde-i te’ayyünleri, Allahü teâlânın ismlerinin bütünüdür. Evliyânın mebde-i te’ayyünleri ise, bu ismlerin parçalarıdır. Bu parçalar, o bütünlerin altındadır. 1/231. [Mektûbât Tercemesi: 283.]

● Enbiyâ ve resûllerden, hiçbirisi gelip-geçmedi ki, şeytân onun kelâmına karışmamış olsun. 1/273. [Mektûbât Tercemesi: 398.]

● Enbiyânın makâmları, kendi yükselmelerinin, nihâyet makâmları değildir. Bilâkis o makâmlardan yüksek mertebelere terakkî eylemişlerdir ki, ba’dehû nüzûl buyurup, [ondan sonra inip], o makâmlarda ikâmet ederler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.