418

● Küfr, her tarafı kaplamadıkça ve açıkdan yapılmadıkça Mehdî “aleyhirrahme” gelmez. 2/68. [Se’âdet-i Ebediyye: 398.]

● Küfr ve islâmın ahkâmının ikisini de berâber yapan müşrikdir. Küfrden uzak durmak, islâmın şartıdır. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]

● Küfrün her çeşidine tutulmuş olan muayyen bir şahsa, islâm ihtimâli var ise, Cehennemlik demeyip, la’net etmemelidir. 2/36. [Eshâb-ı Kirâm: 222.]

● Küfrü doksan dokuz vechi ile zâhir [açık] ve bir vech ile islâm olan kimseyi, küfr ile hükm eylememeli. [Bir işinden veyâ bir sözünden yüz ma’nâ anlaşılsa, doksandokuzu küfrünü, biri îmânını gösterse, îmânlı olduğunu anlamalı]. 3/38. [Se’âdet-i Ebediyye: 68.]

● Küfr, dinleri inkârdır. Şirk, bir küfrdür ki, mutlak küfrden dahâ ileridir. 3/3. [Se’âdet-i Ebediyye: 906.]

● Küfr, zarûrî olan dînî vecîbeleri ve meşhûr olan islâm dîninin ahkâmını inkâr ve dinden olduğu zarûrî olarak bilinen nesneyi kabûl etmemekdir. 3/38. [Se’âdet-i Ebediyye: 68.]

● Tarîkat küfrü, hakîkî sevgilinin muhabbetinin galebesinden doğduğu için, makbûldür. 2/95.

● Tarîkat küfrü sekr, islâm-ı hakîkî sahvdır. 3/46.

● Hakîkî küfr, Hâlık ile mahlûkun başkalığını görmemekdir. 1/245. [Mektûbât Tercemesi: 303.]

● Bir kelâm ki, onda sıra ola. Öncelik ve sonralık ola. Bunlar, sonradan olma alâmetlerdir. Hak teâlâdan sâdır olmaz. Mûsâ ve Cebrâîl aleyhimesselâmın işitdikleri kelâm-ı ilâhîdir. Ammâ, o kelâmların Hak sübhânehuya nisbeti, mahlûkun Hâlıka nisbeti gibi idi. Kelâmın söyliyene nisbeti gibi değil idi. 1/272. [Mektûbât Tercemesi: 387.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.