384

Ya’nî, kabrde ni’metler ve azâblar, rûha ve cesede birlikde olacakdır. Diriler bunu görmezse de, inanmak lâzımdır. Gaybe îmân etmek lâzımdır. Buna inanmamak, kıyâmet günü olan(ba’s) ya’nî, mezârdan kalkmağa inanmamağa yol açar. Çünki, ikisi de, Allahü teâlânın kudreti ile olmakdadır. Birine inananın, ötekine de inanması akla uygundur. İnsan kabr azâbını, diri iken anlıyamıyor ise de, âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler ve bu ümmetin önce gelenleri, kabr azâbı olacağını haber vermişlerdir. Bu haberleri aşağıda ayrı ayrı bildireceğiz. Sonra, Allahü teâlânın sevdiği kullarının mezârlarından şefâ’at ve Allahü teâlânın yaratması için vâsıta, vesîle olmalarını istemek câiz olduğunu gösteren hadîs-i şerîfleri bildireceğiz. Bunları okuyup anlıyanlar, ölülerin kendilerinin birşey yapmadıklarını, mezhebsizlerin iftirâ etdikleri gibi, onlardan birşey yapmalarının istenilmediğini göreceklerdir. Bunlar, dirilerin hareket etdiklerini, iş yapdıklarını görerek, bunlardan yardım, şefâ’at istiyenlerin bunların kendilerinden istediklerini sanıyorlar. Hâlbuki, dirilerden istemek de, bunların, Allahü teâlânın yaratmasına sebeb olmalarını istemekdir. Herşeyi yaratan, yapan, yalnız Allahü teâlâdır. Diri de, ölü de, canlı da, cansız da, Onun yaratmasına sebeb olmakdadır. Onun yaratmasına, mahlûkların sebeb olmalarını, yine O dilemişdir. Âlemin nizâmlı, düzenli olması için, birçok şeyi, sebeb ile yaratmak istemişdir. Dilediği birçok şeyi de, sebebsiz yaratmakdadır.

Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” ve Evliyâ “rahime-hümullahü teâlâ” mezârlarında, kabr hayâtı denilen, bilmediğimiz bir hayât ile diridirler. Kendiliklerinden birşey yapamazlar. Allahü teâlâ, onlara sebeb olacak kadar kuvvet ve kıymet vermişdir. Onları sevdiği için, onlara, âdeti dışında olarak ikrâm, ihsân yapmakdadır. Onların hurmeti için, istenileni yaratır. İstenilenin yaratılmasına sebeb olmaları onlardan istenir. Mezhebsizlerin, Ehl-i sünnet, mezârlara tapınıyorlar, müşrik oluyorlar demeleri yalandır. Müslimânlara iftirâdır. Birkaç câhil veyâ dinsiz, sâf köylüleri soymak, dünyâ menfe’ati sağlamak için, islâmiyyete uymıyan, kötü iş yapabilir. İslâm bilgileri, islâm ahlâkı, bir memleketde azalırsa, böyle zındıkların, sapıkların türeyecekleri belli bir şeydir. Bunları behâne ederek, mezhebsizliği savunmak yerine, bu bozuk işleri düzeltmek, yıkıcı değil, yapıcı olmak îcâb eder. Müslimânlar arasında, kabr hayâtına ve kabrde ni’met ve azâblar olduğuna inanıp da, Peygamberlerin ve Evliyânın öldükden sonra, Allahü teâlânın yaratmasına sebeb olacaklarına inanmıyanlar var.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.