384

Bunu imâm-ı Hasen de tasdîk etmişdir. Vehhâbîlerin inanmamaları için hiçbir sebeb yokdur. Bunu haber veren Osmân bin Hanîf, ayrıca diyor ki, Osmân bin Affân “radıyallahü anhümâ” halîfe iken, büyük sıkıntısı olan bir kimse, Halîfenin karşısına çıkmağa utandığı için, bana dert yanmışdı. Ben de, hemen abdest al! Mescid-i se’âdete git! Şu düâyı oku diyerek, yukarıda yazılı kimsenin okuyarak gözlerinin açıldığı düâyı okumasını söyledim. Adamcağız, düâyı okudukdan sonra, Halîfenin bulunduğu yere gider. Halîfeye çıkarılır. Halîfe, bunu seccâdesi üstüne oturtup, derdini dinler ve kabûl eder. Adamcağız, işinin birdenbire yapıldığını görünce sevinerek, Osmân bin Hanîfi bulup, (Allahü teâlâ senden râzı olsun! Halîfeye sen söylemeseydin, sıkıntıdan kurtulamıyacakdım) der. Osmân bin Hanîf “radıyallahü anh” ise, (Ben Halîfeyi görmedim, işinin çabuk yapılması, sana öğretdiğim düâdandır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, o düâyı bir a’mâya öğretirken işitmişdim. Vallahi a’mânın, Resûlullahdan “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ayrılmadan önce, gözleri açılmışdı) dedi.

Hazret-i Ömer “radıyallahü anh” halîfe iken, kıtlık oldu. Eshâb-ı kirâmdan Bilâl bin Hars “radıyallahü teâlâ anh”, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” türbesine gidip, (Yâ Resûlallah! Ümmetin açlıkdan ölmek üzeredir. Yağmur yağması için vesîle olmanı yalvarırım) dedi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” o gece rü’yâsında görünüp, (Halîfeye git! Benden selâm söyle! Yağmur düâsına çıksın!) buyurdu. Hazret-i Ömer, yağmur düâsına çıkıp, yağmur yağmaya başladı.

Allahü teâlâ, sevdiklerinin hâtırı için diyerek yapılan düâları kabûl buyurmakdadır. Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmı çok sevdiğini bildirmişdir. Bunun için, bir kimse,(Allahümme innî es’elüke bi-câh-i Nebiyyikel-Mustafâ) diyerek bir düâ etse, düâsı red olunmaz. Bununla berâber, ufak tefek dünyâ işleri için, Resûlullahı “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” vesîle etmek, edebe uygun olmaz.

Burhâneddîn İbrâhîm Mâlikî “rahime-hullahü teâlâ” 799 [m. 1397] de vefât etmişdir. Buyuruyor ki, çok aç olan fakîr bir kimse, hucre-i se’âdete gidip, (Yâ Resûlallah! Karnım açdır) dedi. Az sonra, birisi gelip, fakîri evine götürdü, karnını doyurdu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.