384

Birşey işitmezler. Peygamberden de istigâse edilemez. Busayrî ve Ber’î kasîdelerinde Resûlullahı övmekde taşkınlık yaparak, küfre, şirke sürüklenmişlerdir) diyor.

Kitâbının birçok yerinde, meselâ üçyüzyirmiüçüncü sahîfesinde, (Ölünün veyâ uzakda olanın düâsının fâide vereceğine ve zararları gidereceğine inanmak, yâhud ona düâ edenlere şefâ’at edeceğine inanmak şirkdir. Allahü teâlâ Peygamberini bu şirki yok etmek için ve böyle müşriklerle harb etmek için gönderdi) diyor.

Feth-ul mecîd kitâbı, kendi kendini yalanlamakdadır. İkiyüzbirinci sahîfesinde, (Allahü teâlâ, göklerde his ve ma’rifet yaratır. Allahdan korkarlar. Her zerre Allahı zikr etmekde, Ondan korkmakdadırlar) diyor. Buna karşılık Peygamberler ve Evliyâ, mezârlarında his etmezler, işitmezler demekdedir.

(Mir’ât-ı Medîne) kitâbını yazan Eyyûb Sabri Pâşa “rahimehullahü teâlâ”, 1308 [m. 1890] de vefât etmişdir. Diyor ki:

İslâm âlimleri, her zemân Resûlullahı vesîle ederek, Allahü teâlâdan lutf ve merhamet dilemişlerdir. İnsanların babası yer yüzüne indirildiği vakt, (Yâ Rabbî! Beni, Muhammed aleyhisselâm hurmetine afv eyle!) demişdi. Allahü teâlâ, bu düâyı kabûl buyurmuşdu ve (Sen, sevgili Peygamberim olan Muhammed aleyhisselâmı nereden biliyorsun? Ben Onu dahâ yaratmadım!) buyurunca, (Beni yaratdığın zemân, başımı kaldırır kaldırmaz, Arş-ı ilâhînin kenârlarında (Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah) yazılı olduğunu görüp, Muhammed aleyhisselâmın yaratılmışların en üstünü olduğunu anladım. Muhammed aleyhisselâmı herkesden çok sevmemiş olsaydın, Onun ismini, kendi adının yanına yazmazdın) dedi. Allahü teâlâ da, (Ey Âdem! Doğru söyledin. Muhammed aleyhisselâmı çok severim. Ondan dahâ sevgili, hiç kimse yaratmadım. Onu yaratmak istemeseydim, seni yaratmazdım. Onun hurmeti için afv dileyince, düânı kabûl edip, seni afv etdim) cevâbını verdi.

İki gözü kör bir kimse, gözlerinin açılması için Resûlullahdan düâ istedi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” de (İstersen düâ ederim. Fekat, sabr edip katlanırsan, senin için dahâ iyi olur) buyurdu. (Sabr etmeğe gücüm kalmadı. Düâ etmeniz için yalvarırım) dedi. (Öyle ise, abdest alıp şu düâyı oku!) buyurdu. Bu düâ, arabî (Ed-dürer-üsseniyye)ve (El-Fecr-üs-sâdık) kitâbları ile (Merâkıl-felâh) ve bunun (Tahtâvî) şerhinde ve bu ikisinin türkçe tercemesi olan (Ni’met-i islâm) kitâbında, (hâcet nemâzı) sonunda yazılıdır. O kimse, bu düâyı okuyunca, Allahü teâlâ kabûl buyurarak gözlerinin açıldığını, hadîs âlimlerinden imâm-ı Nesâî “rahime-hullahü teâlâ”[1] bildiriyor.

[1] Ahmed Nesâî 303 [m. 915] de Remlehde vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.