Burada, İngilizce (begotten) kelimesini kullanmışlardır ki, bu kelime doğrudan doğruya (doğurmuş) ma’nâsına gelir. Hâlbuki, bugünkü Kitâb-ı mukaddesin birçok yerlerinde Allahü teâlânın BİR olduğu, Îsâ aleyhisselâmın ise, (Peygamber) olarak gönderildiği yazılıdır. Bunların bir kısmını aşağıda zikr ediyoruz:
(Dinle ey İsrâîl! Allahımız Rab bir olan Rabdir) [Markos, 12:29]
(Allah birdir. Ondan gayrı yokdur.) [Markos, 12:32]
Tesniyenin 4. cü bâbının 39. cu âyetinde, (Ve bugün bil ve yüreğine koy ki, yukarıda göklerde ve aşağıda yerde RAB O ALLAH’dır, başkası yokdur) demekdedir.
Tesniyenin 6. cı bâbının 4. cü ve 5. ci âyetlerinde ise, (RAB, BİR OLAN RABDİR ve ALLAH’ın olan RABBİ bütün kalbinle ve bütün cânınla ve bütün kuvvetinle seveceksin) demekdedir.
Yine Tesniyenin 32. ci bâbının 39. cu âyetinde de, (Şimdi görün ki, BEN, BEN Oyum ve nezdimde [başka] ilâh yokdur) demekdedir.
İşâyânın 40. cı bâbının 25 ve 26. cı âyetlerinde, (Beni kime benzeteceksiniz ki, BEN Ona müsâvî olayım? Kuddûs [olan Allah] diyor. Gözlerinizi yukarı kaldırın ve görün, bunları [gökleri] kim yaratdı) demekdedir.
Yine İşâyânın 43. cü bâbının 10. cu ve devâmındaki âyetlerinde, (RAB diyor: Siz şâhidlerim ve seçdiğim kulumsunuz, tâ ki, bilip bana inanasınız ve benim O olduğumu anlıyasınız. BENDEN ÖNCE (ALLAH) OLMADI ve BENDEN SONRA OLMIYACAK. Ben, ben Rabbim ve Benden başka kurtarıcı yokdur. RAB diyor ve BEN ALLAHIM) demekdedir.
Yine İşâyânın 44. cü bâbının 6. cı âyetinde, (Rab diyor, ilk benim ve son benim ve benden başka ALLAH yokdur) demekdedir.
Yine İşâyânın 45. ci bâbının 5. ci âyetinde, (RAB benim ve başkası yokdur. BENDEN BAŞKA ALLAH YOKDUR) demekdedir.
Yine İşâyânın 45. ci bâbının 18. ci âyetinde, (Çünki gökleri yaratan RAB, dünyâya şekl veren ve onu yaratan, onu pekişdiren ve onu boşuna yaratmayan, üzerinde oturulsun diye ona şekl veren ALLAH şöyle diyor: RAB benim ve başkası yokdur) demekdedir.