415

Bir hadîs-i şerîfde, (Ümmetimden, lâ ilâhe illallah kelimesini istediğim gibi, Ebû Bekr ile Ömeri sevmelerini de istiyorum) buyurdu “radıyallahü teâlâ anhümâ”.

İbni Adînin “rahime-hullahü teâlâ” bildirdiği ve Münâvîde yazılı olan hadîs-i şerîfde, (Ebû Bekr ile Ömeri sevmek îmândır. Bunlara düşmanlık küfrdür) buyurdu. Bu hadîs-i şerîfden dolayı, âlimlerin hepsi, hazret-i Ebû Bekr ile hazret-i Ömere söğmek ve düşmanlık etmek küfr olduğunda söz birliğine varmışlardır ve Allahü teâlâ, şî’îlere la’net etsin demişlerdir.

Bir hadîs-i şerîfde, (Ebû Bekrin îmânı, bütün insanların îmânları toplamı ile dartılsa, Ebû Bekrin îmânı dahâ ağır gelir) buyuruldu “radıyallahü teâlâ anh”.

Hazret-i Alî buyuruyor ki, (Hangi iyilikde birinciliği kazanmak istedimse, Ebû Bekri hepsinde kendimden ilerde buldum). Yine buyuruyor ki, (Resûlullahdan sonra insanların en hayrlısı Ebû Bekr ile Ömerdir. Bir mü’minin kalbinde, benim sevgim ile Ebû Bekre ve Ömere düşmanlık birarada bulunamaz). Hazret-i Alî her hutbesinde, (Yâ Rabbî! Hulefâ-i râşidîni ıslâh eylediğin gibi, bizi de ıslâh eyle!) derdi. Hulefâ-i râşidîn kimlerdir denildikde, gözleri yaşla dolup, (Onlar, benim çok sevdiğim, Ebû Bekr ile Ömerdir) buyurdu.

Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” dâimâ (Ebû Bekr bizim seyyidimizdir) derdi. Yine o, (Keşki, Ebû Bekrin göğsünde bir kılı olsaydım) buyurdu. Yine o, (Cennetde, her ân Ebû Bekri görmek isterim) derdi. Yine hazret-i Ömer, (Hiçbir iyilikde, Ebû Bekre yetişemedim) buyurdu.

Hazret-i Ebû Bekrin “radıyallahü teâlâ anh”, re’feti, merhameti pekçok olduğu için, ona (Evvâh) derlerdi “radıyallahü teâlâ anh”.

Cebrâîl aleyhisselâmın Resûlullah ile konuşduğunu, yalnız hazret-i Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” işitirdi.

Büyük âlim Bedreddîn Mahmûd bin Ahmed Aynî “rahimehullahü teâlâ” (Zeynül-mecâlis) kitâbında diyor ki, hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh”, (İnsana zarar dilinden gelir) ata sözüne göre, Allahü teâlânın râzı olmadığı birşeyi söylememek için, oniki sene mubârek ağzına taş koyardı. İslâmiyyete veyâ edebe uygun birşey söyliyeceği zemân, taşı çıkarırdı. Yaz günlerinde oruç tutar, kış günlerinde tutmazdı. Allahü teâlâdan o kadar çok korkardı ki, bir kuş görüp, (Ey kuş ne mutlu sana ki meyveleri yirsin. Yapraklar arasında gölgelenirsin. Kıyâmetde hesâba çekilmezsin. Keşki, Ebû Bekr de senin gibi olsa idi) demişdi. Bir kerre de, (Keşki bir yeşil ot olaydım. Hayvanlar beni yiyeydi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.