Hızlı Erişim
Sayfa No   & 1249

Dini Terimler

Hal Tercemeleri
Kaynak Kitâblar
AJAX progress indicator
  • a

  • arz-taleb
     Üreticinin piyasaya belli fiyatla mal sürmesi ve tüketicinin de piyasadan mal çekmesi hâdisesi. İslâmiyet'te bey' ve şirâ (satış ve alış), arz ve taleb esâsına göre yürür.(...)
  • asâ
     Baston. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Biz Mûsâ'ya dedik ki: Korkma! Sen onlara elbette gâlip geleceksin. Elindeki asânı yere bırakıver. (Onların(...)
  • asabe
    Baba tarafından akrabâ, hısım. Allahü teâlânın Kur'ân-ı kerîmde hisse (pay) takdîr edip bildirdiği vârislerden (Eshâb-ı ferâizden) sonra gelen ve belli bir payı olmayıp artan(...)
  • asalet
    1. Soy temizliği, köklülük. Kibrin, yâni kendini büyük, üstün görmenin bir alâmeti de asâletle övünmektir. Babaları, dedeleri ile övünmek, câhilliktir. (MuhammedHâdimî) 2.(...)
  • asfiyâ
     Sâflar, temizler; Allahü teâlânın evliyâ kulları. Tekili safiyy'dir.
  • ashâb
    Peygamber efendimizi sağlığında peygamber iken bir ân gören, eğer âmâ ise (gözleri görmüyorsa) bir ân konuşan büyük ve küçük müslümanlar. Tekili sâhib'dir. (Bkz. Eshâb, Sahâbe)
  • asl
    1. Kök, temel, esas. Nefsin hastalıklarını tedâvî eden şeylerin aslı beştir. 1) Az yemek, mideyi fazla doldurmamak, 2)Başa gelen işlerden Allahü teâlâya sığınmak, 3) Fitne(...)
  • asr
    1. Zaman, devir, yüz yıllık zaman. Hadîs-i şerîflerde buyruldu ki: Zamanların en hayırlısı benim asrımdır. Ondan sonra kıymetli olan, benim asrımdan sonra gelen asırdır.(...)
  • asr sûresi
    Kur'ân-ı kerîmin yüz üçüncü sûresi. Asr sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Üç âyettir. Sûrede insanların zararda oldukları, bu kötü durumdan kimlerin kurtulacakları(...)
  • asr-ı evvel
    İmâmeyn'e (İmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Muhammed'e) göre ikindi vaktinin başlama zamânı.
  • asr-ı sânî
     İmâm-ı a'zam'a göre ikindi namazının başlama zamânı. İslâm memleketlerinde ikindi ezânları, asr-ı evvele göre okunmaktadır. İkindi namazı, asr-ı sânîde yâni bu ezândan kışın(...)
  • asr-ı seâdet
     Mutluluk devri. Peygamber efendimizin yaşadığı mübârek, bereketli ve hayırlı devir. Zamân-ı seâdet ve vakt-i seâdet de denir. Asr-ı seâdet, zamanların en iyisidir.Sevgili(...)
  • aşere-i mübeşşere
     Peygamber efendimiz tarafından Cennet'e girecekleri dünyâda iken müjdelenen on sahâbî. Ebû Bekr Cennet'tedir. Ömer Cennet'tedir. Osman Cennet'tedir. Ali Cennet'tedir. Talhâ(...)
  • aşk
    Şiddetli sevgi. Allahü teâlâyı ve O'nun sevdiklerini çok sevmek. Buna hakîkî aşk denir. Hakîkî aşk, nefsi terbiye eder, ahlâkı güzelleştirir; insanın kalbinde bir ateş olup,(...)
  • aşk-ı ilâhî
    Allahü teâlâyı çok sevme hâli. Aşk-ı ilâhînin alâmeti, Allahü teâlânın emirlerine çok uymaktır. (İmâm-ı Rabbânî)
  • aşr
    On. Bir cemâat içerisinde ve daha çok cemâatle kılınan namazlardan sonra Kur'ân-ı kerîmden sesli olarak okunan on âyet veya bu mikdara yakın bir bölüm.
  • atâ
     İhsân, lütuf, bağış. Buna atiyye de denir. (Bkz. Atiyye) Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Biz (dünyâyı isteyenlerin de, âhireti isteyenlerin de) her(...)
  • ateist
    Dehrî, dinsiz. Kötülüklerin en kötüsü, Allahü teâlâya inanmamak (ateist olmak)tır. (Hadîs-i şerîf-Berîka) Ateistler, Allahü teâlâya inanmazlar. "Her şey tabîat kânunları(...)
  • ateşperest
    Ateşe tapan, mecûsî. Zerdüşt tarafından kurulan bâtıl dîne inanan. Ateşperestler Cehennem'in Hutame denilen beşinci tabakasında yanacaklardır. Birini görünce kendi elini veya(...)
  • ateşperestlik
    Mecûsîlik, ateşe tapma. Ateşperestliğin (mecûsîliğin) kurucusu Zerdüşt, mîlâddan altı yüz sene önce Hindistan'da doğdu. Brehmen din adamları tarafından kovuldu. Ateşperestliği(...)