369

Size hizmet etmeğe, sizi korumağa, söz vermişdim. Buna karşılık, sizden cizye almışdım. Şimdi ise, halîfeden aldığım emr üzerine, Herakliyus ile gazâ edecek olan kardeşlerime yardıma gidiyorum. Size verdiğim sözde duramıyacağım. Bunun için, hepiniz Beyt-ül-mâla vermiş olduğunuz cizyelerinizi geri alınız! İsmleriniz ve verdikleriniz defterimizde yazılıdır) dedi. Sûriye şehrlerinin çoğunda da böyle oldu. Hıristiyanlar, müslimânların bu adâletini, bu şefkatini görünce, senelerden beri rum imperatörlarından çekdikleri zulmlerden, işkencelerden kurtuldukları için bayram yapdılar. Sevinçlerinden ağladılar. Çoğu seve seve müslimân oldu. Kendi arzûları ile Rum ordularına karşı, islâm askerine câsûsluk yapdılar. Ebû Ubeyde “radıyallahü anh” böylece, Herakliyus ordularının her hareketini günü gününe haber alırdı. Büyük Yermük zaferinde, bu rum câsûslarının çok fâidesi oldu. İslâm devletlerinin kurulması ve yayılması, aslâ saldırmakla, öldürmekle olmadı. Bu devletleri ayakda tutan, yaşatan, büyük ve başlıca kuvvet, îmân, adâlet, doğruluk ve fedâkârlık kudreti idi.)]

Ruslar yüz seneden beri istîlâ etdikleri Kazan, Özbekistân, Kırım, Dağıstân ve Türkistânda bulunan müslimânların küçük çocuklarından, en ihtiyârlarına kadar her şahs için senede birer altın almışlardır. Ayrıca askerlik yapmak, mekteblerde türkçe konuşturmayıp, zorla rusca öğretmek gibi çeşidli işkence ve zorlamalara rağmen, bu kadar senedir Rusyadaki müslimânlardan kaç kişi hıristiyan olmuşdur. Hattâ, Kırım harbi sonunda yapılan sulh netîcesinde; Osmânlı topraklarında kalan hıristiyanların Rusyaya, Rusyadaki müslimânların da Osmânlı devletine hicret etmesine izn verildi. Böylece, Rusya tarafından iki milyondan fazla müslimân, Osmânlı devletine hicret etdi. Hâlbuki Ruslar, kendi taraflarına hicret edecek olan hıristiyanların her birine 20 ruble yol masrafı verdikleri hâlde, Osmânlı devletinde râhat ve huzûr içinde yaşamaya alışmış olan hıristiyanlar, Rusyanın bu va’dine inanmadı ve islâmiyyetin kendilerine verdiği hak ve hürriyyetleri bırakıp oraya gitmedi.

“Hazret-i Ömer “radıyallahü anh”, 4.000 kilise yıkdırdı” demek ise, târîhi bütün hakîkatlere karşı açıkca iftirâdır. Hıristiyân târîhcilerinin bildirdiklerine göre; Ömer “radıyallahü anh” Kudüsü feth etdiği zemân, hıristiyanlar, (İstediğiniz bir kiliseyi kendinize mâ’bed olarak seçiniz) diyerek hazret-i Ömere teklîfde bulundular. Ömer “radıyallahü anh” bu teklîfi şiddet ile red etdi. İlk nemâzı kilise dışında kıldı. Çok zemândan beri, çöplük olmuş olan Heykel-i mukaddes denilen mahalli [Beyt-i mukaddes mahalli], temizleyip, buraya büyük ve güzel bir câmi’ yapdırdı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.