418

● Sâlikde olan muhabbet, onun muhabbetinden bir kıvılcım ve eğer şevk ise, onun şevkından bir kıvılcımdır. Teferru’âtda olan zuhûrat, asldan alınmışdır. Hiç birşey kendi müstekıl değildir. 6/60.

● Sü’âl [dilenmek] harâm ve kötüdür. Lâkin zarûret ve acz zemânında mubâh olur. Eğer iş ölümle alâkalı ise, dilenmek halâl, belki azîmet, belki vâcib olur. Ölü eti ve hınzır eti gibidir. 5/37. [Hak Sözün Vesîkaları: 337.]

● Sü’âl [dilenmek] ölüme düşen için veyâ avret mahallini örtecek gücü olmıyana ve çalışma gücü olmıyana mubâhdır. Ölü eti şartları gibidir. 5/37. [Hak Sözün Vesîkaları: 337.]

● Sü’âl [dilenmek] bir ejderin [yılanın] ağzına elini sokup, bir şey almak ve çıkarmakdır, “hadîsi”. 5/37. [Hak Sözün Vesîkaları: 337.]

● Seherlerde ağlamağı ve istigfârı ganîmet bilip, en mühim iş kabûl edeler. [İşlerin büyüklerinden kabûl edeler.] 6/13.

● Seherde uyanıklığı mümkin olduğu kadar elden bırakmayınız. Ve o vaktde nemâzı, istigfârı ve hüngür-hüngür ağlamağı ganîmet biliniz. 4/14.

● Ser çeşme birdir. [Kaynak birdir.] 6/215.

● Se’âdet-i ebedîye [ebedî se’âdet] ve sonsuz kurtuluş, Enbiyâya uymağa bağlıdır. 4/10. [İslâm Ahlâkı: 557.]

● Sefer der vatan, seyr-i enfüsîdir ki, ona cezbe de derler. Bu büyüklerin başlangıcda mu’âmeleleri, bu seyrdedir. [Bu yolculukdan başlarlar]. 4/165.

● Sekrin çokluğu ve muhabbetin aşırılığı, sâlikin basîreti gözünden temyîzi ref’ edip [hakîkati ayırıp] mümkini vâcibi teâlâ gibi gösterir. Fekat bu iş sâlikin şühûdundadır. Ve hakîkatde böyle değildir. 4/50. [Hak Sözün Vesîkaları: 328, Kıyâmet ve Âhıret: 161.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.