● Pîrden feyz almakda, teveccühsüz sevmek (muhabbet) ya’nî râbıta-i ma’nevî kâfîdir. 4/78
● Pîr-i hakîkînin [hakîkî pîrin], hakîkî olmıyandan farkı, sohbetinde, Cenâb-ı Hakka kalbin meylinin ve teveccühünün hâsıl olmasıdır. 5/110. [Cevâb Veremedi: 349, Fâideli Bilgiler: 169.]
● Pîrin teveccühü bereketiyle, şevk ve taleb [istek ve arzû] ve yükselmek mümkin olur. 6/222
● Pîr, Allahü teâlânın emrlerine hırslandırır, şevklendirir. 2/50, 3/29, 6/18. [Se’âdet-i Ebediyye: 948.]
● Pîr ile münâsebeti tahsîl eden [hâsıl eden şeyler], pîre hizmet ve muhabbetdir. Ve zâhiren ve bâtınen [kalb ve beden ile] onun âdâbına [edeblerine] riâyetdir. Ve âdetlerde ve ibâdetlerde ona uymakdır. Ve kendi murâdâtını [arzû ve isteklerini] onun murâdâtına [arzû ve isteklerine] tâbi’ kılmakdır. Ve pîrde fânî olmakdır ve râbıtadır. 4/165
– T –
● “Teennî [acele etmemek] Allahü teâlâdandır. Ve acele şeytândandır.” Hadîs-i şerîf. 4/147. [Cevâb Veremedi: 342, Herkese Lâzım Olan Îmân: 141.]
● “Ve tebettel ileyhi tebtilâ”. (Mâsivâdan kesilip, Allahü teâlâya dön) âyet-i kerîmesinin ma’nâsı, nefsinden ve âlem-i emr ve âlem-i halkdaki diğer bütün latîfelerden ve onlara bağlı (dönen) vücûdî kemâlâtdan da tam ma’nâsı ile kesil [kop, ayrıl]. 4/52
● Ticâretde fâsid akdlerden sakınalar ve bu husûsda çok dikkat edeler. 4/202. [İslâm Ahlâkı: 562, Hak Sözün Vesîkaları: 336.]
● Tecellî-i ef’âl zuhûr edince, kalb fânî olup, kendi fi’lini fi’l-i hak bularak bâkî olur. 6/4
● Tecellî-i sıfat, kendi sıfat ve kemâlâtını, Hak teâlânın sıfat ve kemâlâtı görmeği müntecdir [netîcelendirir]. 5/109.