● Ebû Bekr “radıyallahü anh” hakkında, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”:(Allahü teâlânın benim kalbime akıtdığını, Ebû Bekrin kalbine akıtdım)buyurmuşlardır. 6/120.
● “Ümmetimin ümmetime en merhâmetlisi Ebû Bekrdir “radıyallahü anh”. 4/22[Fâideli Bilgiler: 208, Hak Sözün Vesîkaları: 324.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh” fenâda ferd-i kâmil idi. 5/61 [Hak Sözün Vesîkaları: 341, Kıyâmet ve Âhıret: 99.]
● Ebû Bekr “radıyallahü anh” hutbede buyurdu ki; Resûlullahdan işitdim ki, gerçekden şübhesiz ki, insanlar bir kötülüğü gördükde, onu tagyîr eylemeseler [ortadan kaldırmasalar], onun cezâsını Allahü teâlâ, onlara da ta’mîm eder [Bu cezâya onlar da dâhildir], buyurdu. 4/29 [Se’âdet-i Ebediyye: 89.]
● Ebû Bekr Tamistânî demişdir ki, tesavvuf ızdırabdır. Sükûn gelince, tesavvuf kalmaz. 4/227
● Ebû Alî Dekkak, Ebûl Kâsım Kuşeyrîye, rü’yâda dedi ki; “Dünyâya geleyim de… [dünyâlık için değil] nâsı (insanları) uyandırmak için, insanın başlangıç ve sonunu bilmesi lâzım geldiğini duyurmak için..]” 4/102
● “Cebrâîl aleyhisselâm bana geldi, dedi ki: Yâ Muhammed “aleyhisselâm”! İstediğin gibi yaşa, muhakkak öleceksin. İstediğini sev, muhakkak ondan ayrılacaksın. İstediğini yap, muhakkak karşılığını göreceksin”. Hadîs-i şerîf. 6/174
● İttibâ’i sünnete say’ edip [Sünnete yapışmağa gayret edip], tâ’at vazîfesi ile zemânı değerlendirmeğe tam gayret edeler. 4/117
● Eser, birşeyin mâhiyyetine âid olan, eserlerden ibâretdir. Meselâ ateşin yakması gibi. 5/87
● Uzak düşmüş ahbâbı hayr düâ ile yâd edeler. 6/223
● Allahü teâlâdan gelen din ile bütün insanlar mes’ûldür.