Ammâ o zerre îmân bereketi ile, ebedî azâbdan kurtulur. 2/37. [Se’âdet-i Ebediyye: 910.]
● Kâfirlerin belli günlerinde, küfr ehlinin âdetlerini yapmak ve ehl-i küfrün hediyyelerine benzer hediyyeleri kızlarının ve oğullarının evlerine göndermek ve kaplarını kâfirler gibi o zemânlarda boyamak şirk ve küfrdür. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]
● Kâfirlerin, kendilerinin değer verdikleri günleri ta’zîm ve o günlerde yehûdîlerin belli âdetlerini yapmak, şirki gerekdirir ve küfrü îcâb etdirir. 3/41. [Se’âdet-i Ebediyye: 778.]
● Kâfirlerin perîşân sözlerinden üzülmiyeler. “Herkes, kendine uygun işi yapar.” [Âyet-i kerîme meâli]. İyi ve kötü sözlerine karşılık vermemelidir. 1/204. [Mektûbât Tercemesi: 243.]
● Kâfirlerle karışmakdan kurtulmağa çâre yokdur. Bu karışma sebebiyle, ehl-i islâmı necs bilmiyeler. 3/22. [Se’âdet-i Ebediyye: 70.]
● Kâfirlerle karışmak, görüşmek, zarûret mikdârı olmalıdır. 1/265. [Mektûbât Tercemesi: 349.]
● Kâfirlerin yiyecek ve içeceklerinin harâm olmasına hükm verenler, kendilerini onu işlemekden korumaları imkânsızdır. 3/22. [Se’âdet-i Ebediyye: 70.]
● Kâfirler, yalnız dâr-ül-harbde sâkin olanlar değildir. 2/36. [Eshâb-ı Kirâm: 222.]
● Kâfirlere Hak teâlânın düşmanlığı, zâtîdir. Nefsin arzûları ve diğer kötü amellerden hâsıl olan kötülüğü ise, sıfatları sevmez. Bunlara düşmanlık sıfata âiddir. Rahmet sıfatı, zâtın düşmanlığını ortadan kaldırmaz. 1/266. [Mektûbât Tercemesi: 350.]
● Kâfirlere, islâmiyyetin ahkâmını tatbîk etmek, kaf dağı kadar ağır gelir. 2/95.
● Mahrûm ve fakîr kâfirin sebebi şudur ki, kâfir, Hüdânın düşmanıdır. Ve dâimî azâba müstehakdır. Ve dünyâda azâbın kaldırılması ihsân ve ni’met-i ilâhîdir.