Zinâ etmiyeceksin emri yehûdîler içindir), (Yehûdî olmayanın, malını çalan ve işini elinden alan bir yehûdî, iyi bir iş yapmışdır), (Emrlerimizi, yehûdî olmıyan birine haber vermek, bütün yehûdîleri katl edilmeleri için ihbâr etmekle aynıdır. Yehûdî olmıyanlar, kendileri için öğretdiğimiz şeylerden ma’lûmât sâhibi olunca bizi sürgün ederler), (Zirâatden dahâ aşağı bir iş yokdur) gibi cümleler vardır.
Talmudda, yehûdîlerin bekledikleri Mesîh için, (Mesîh, yehûdî olmıyanları, harb arabalarının tekerlekleri altında ezecekdir. Büyük harb olacak ve insanların üçde ikisi ölecekdir. Yehûdîler gâlib olacak, mağlûb olanların silâhlarını yedi sene yakacak olarak kullanacaklardır.
Diğer milletler yehûdîlere itâat edeceklerdir. Mesîh hıristiyanları kabûl etmiyecek ve onları temâmen imhâ edecekdir. Bütün milletlerin hazîneleri yehûdîlerin ellerine geçecek, yehûdîler çok zenginleşecekler. Hıristiyanlar yok edilince, diğer milletlerin gözleri açılacak, onlar da yehûdî olacaklardır. Böylece yehûdîler dünyâya hâkim olacak, dünyânın hiç bir yerinde yehûdî olmıyan kimse kalmıyacakdır) demekdedir.
TENBÎH 1 – İşbu (Cevâb Veremedi) kitâbı gösteriyor ki, hıristiyanlar ve yehûdîler, her zemân müslimânlara saldırmış, kitâbları ile, radyo ve televizyonları ile ve devlet kuvvetleri ile, islâmiyyeti yok etmeğe çalışmışlardır. Bu saldırılarının başarılı olması için, önce islâm ilmlerini, islâm âlimlerini yok etmişler, gençlerin dinden habersiz, câhil yetişmelerini sağlamışlardır. Hıristiyan misyonerlerinin ve hâin komünistlerin tuzaklarına düşerek, onların hîlelerine, yalanlarına aldanan, islâmiyyetin meziyyetlerini, üstünlüklerini ve ecdâdının şanlı, şerefli başarılarını öğrenmekden mahrûm bırakılan müslimân evlâdlarından ba’zıları, zemânla söz ve yazı sâhibi oldular. Ötede beride, câhilce, ahmakca konuşmağa başladılar. Meselâ, (Dedelerimiz çöl kanûnlarına tâbi’ olmuş, islâmın akllara, fikrlere vurduğu kara zincirler içinde hareketsiz kalmış, ilk çağ hayâtı yaşamışlar. Öldükden sonra, dirilmek varmış. Cennetlerde ni’metler, eğlenceler, Cehennemde ateşde yanmak varmış gibi telkînler altında dünyâdan soğutulmuş, tanrı dedikleri, ne olduğu belirsiz birisine tevekkül ederek, tenbel, miskin, hayvan gibi yaşamışlar. Biz onlar gibi gerici değiliz. Üniversiteyi bitirdik. Avrupa ve Amerika medeniyyetini, bunların fende, teknikdeki ilerlemelerini ta’kîb ediyoruz. Zevk ve eğlence içinde yaşıyoruz. Nemâz, oruc gibi şeylerle zemânımızı öldürmüyoruz. İlerici, aydın kimsenin câmi’de, Mekkede işi ne? Oğlan, kız bir arada, çalgı, şarkı, içki, kumar,……, gibi zevkler, eğlenceler bırakılıp da, nemâz, oruc, mevlid gibi can sıkıcı şeylerle ömür çürütülür mü? Cenneti, Cehennemi kim gitmiş, kim görmüş.