384

İmâm-ı Süyûtî buyuruyor ki, bu haberler, sağlamdır, doğrudur. Hadîs âlimleri, vesîkaları ile birlikde bunları yazmışlardır. Bunu, imâm-ı Yâfi’î “rahmetullahi aleyh” yazmışdır. Onun yazısını kuvvetlendirmek için, ben de bildirdim. Böyle vak’alar, imâm-ı Süyûtînin kitâbında çok yazılıdır. Anlamak istiyenler oradan okuyabilirler.

İmâm-ı Yâfi’î buyuruyor ki, mevtâları iyi veyâ kötü hâlde görmek, Cenâb-ı Hakkın ba’zı kullarına ihsân etdiği bir keşfdir, kerâmetdir. Dirilere müjde vermek, va’z olmak, yâhud ölüler için hayrlı bir iş yapılmasına, borçlarının ödenmesine yaraması içindir. Ölüleri görmek dahâ çok rü’yâda olmakdadır. Uyanık iken görenler de vardır. Evliyâ için, hâl sâhibleri için kerâmetdir. Kitâbının başka bir yerinde diyor ki, Ehl-i sünnet mezhebinin âlimleri buyuruyor ki, ölülerin İlliyyîndeki veyâ Siccîndeki rûhları, arasıra ya’nî Allahü teâlâ dileyince, mezârlarındaki cesedlerine red olunurlar. En çok Cum’a geceleri, böyle olur. Birbirleri ile buluşurlar, konuşurlar. Cennetlik olanlar, ni’metlere kavuşur. Azâb görecekler, azâb olunurlar. Rûhlar, İlliyyînde veyâ Siccînde iken, cesed olmaksızın da, ni’metlenir ve azâb çekerler. Kabrde ise, rûh ve cesed birlikde ni’metlenir. Yâhud azâblanır. İbn-ül Kayyım-ı Cevziyye (Kitâb-ür-rûh)da diyorki, bu yazılardan anlaşılıyor ki, rûhun hâli, kuvvetli ve za’îf ve büyük ve küçük olduğuna göre değişmekdedir. Büyük rûhlar için olanlar, başka rûhlar için olmaz. Dünyâda da rûhların, kuvvetli, za’îf, sür’atli olduklarına göre başka başka hâlleri olduğu bilinmekdedir. Bedenin esâretinden ve bağlılığından ve tesarrufundan kurtulan rûhların kuvvetleri, nüfûzları, himmetleri, sür’atleri ve Allahü teâlâya ve madde âlemine te’allukları, bedene bağlı olan rûhlar gibi elbet değildir. Rûhun kendisi yüksekdir, temizdir, büyükdür, yüksek himmet sâhibidir. Bedenden ayrıldıkdan sonra, dahâ başka olur. Başka şeyler yapabilir. İnsanların öldükden sonra rûhları, rü’yâda görülüp öyle şeyler yapmışlardır ki, diri iken, bedene bağlı oldukları zemân bunları yapdıkları görülmemişdir. Bir kişi veyâ iki kişi veyâ birkaç kişinin, büyük bir orduyu mağlûb etmesi çok görülmüşdür. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ve Ebû Bekr ve Ömer “radıyallahü anhümâ”, çok def’a rü’yâda görülmüş ve rûhları, kâfir ve zâlim askerlerini dağıtmış, kaçırmışdır. Bu yazdıklarımız,(Nâzi’ât) sûresinin beşinci âyetinin tefsîrinde, ba’zı müfessirlerin meselâ Beydâvînin (Evliyânın rûhu bedenden ayrılınca, melekler âlemine gider. Oradan Cennet bağçelerinde dolaşır. Bedenine de bağlılığı kalıp, te’sîr eder) demelerine uygun olmakdadır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.