593

Çöllerde, ormanlarda, kutublarda yaşıyanlar böyledir. İnsanların en üstünü, orta iklimlerde, ya’nî 23 derece ile 66 derece arz dâireleri arasında, şehrlerde yaşıyanlardır.

Yaratılış bakımından olan bu üstünlük farklarından başka, insanlar arasında, çalışarak maddede ve ahlâkda yükselmek farkları da vardır. Ba’zı insanlar, zekâları ile çalışarak birçok âlet yapmış, ba’zıları ise, bununla birlikde, akl ilmlerinde, fende, teknikde ilerlemişlerdir. En üstünlerine gelince, bunlar teknikde, ilmde, fende yükselmekle birlikde, ahlâkda da ilerlemiş, vilâyet ve Allahü teâlâya yakınlık denen, insanlığın en yüksek derecesine varmışlardır. Bunlar, aşağılarındaki insanları irşâd ederek yükseltirler. Bunların en yükseği Peygamberlerdir “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”. Bunlar, Cebrâîl aleyhisselâm denilen bir melek ile, Allahü teâlâdan emr ve haber almakla şereflenmişlerdir. Bu meleğin getirdiği emr ve haberlere(Vahy) denir. Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, kendilerine gelen Vahyleri insanlara bildirmişler, insanlara yükselme yolunu göstermişlerdir. Peygamberlerin gösterdiği bu yükselme ve ilerleme yoluna (Din) denir. İnsanların yükselerek vardıkları dereceler, meleklerin derecesinden dahâ yukarıdır. Peygamberlik makâmı da, dört derecedir. BirincisiNebîler, ikincisi Resûller, üçüncüsü Ülül’azm Peygamberlerdir. Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, Îsâ ve Muhammed “aleyhimüsselâm” bu derecededirler. Dördüncü derece hâtem-ül enbiyâ olmak, ya’nî son olarak gelmek derecesidir. Bu en yüksek derece, Muhammed aleyhisselâma mahsûsdur. (Sen olmasaydın, sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmazdım!) iltifâtı ile, insanların, meleklerden dahâ üstün olduğuna vesîka olmuşdur.

İnsanların dereceleri, bütün mahlûkların tam ortasındadır. İslâmiyyete uyanlar, yükselirler, meleklerden üstün olurlar. Nefslerine ve kötü arkadaşlara uyarak, islâmiyyetden uzaklaşanlar, alçalırlar. Çünki, rûhun mücerred olduğunu, bedenin ise, özellikleri birbirlerine benzemiyen maddelerin yığını olduğunu bildirmişdik. İnsan, rûhu tarafından meleklere, bedenin yapısı bakımından hayvânlara benzemekdedir. Rûh tarafını kuvvetlendiren kimse, meleklerden de üstün olur. Çünki beden, insanı meleklikden uzaklaşdırmakda, hayvânlara yaklaşdırmakda iken, bu alçalmağa karşı koymuş ve yükselmişdir. Melekde, hayvânlaşdırıcı bir beden yokdur. İyilikleri, meleklik ile birlikde yaratılmışdır.

Bir kimse, bedeni kayırır, nefsi kuvvetlendirirse, hayvânlardan aşağı olur. Allahü teâlâ, A’râf sûresinin yüzyetmişsekizinci âyetinde ve Fürkan sûresinin kırkdördüncü âyetinde, (Hattâ onlar, hayvânlardan dahâ aşağıdırlar) buyurarak, böyle kimselerin kötülüklerini bildirmekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.