481

Bid’at ehli oldular. Dalâlete düşdüler. İkisinin arasında kalan doğru yolu bulmak,(Ehl-i sünnet) âlimlerine nasîb oldu. İşitdiğimize göre, imâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi teâlâ aleyh”, imâm-ı Ca’fer Sâdık “radıyallahü anh”dan sordu ki, Ey Resûlullahın torunu! Allahü teâlâ, işleri kulların arzûlarına bırakmış mıdır? Cevâbında buyurdu ki, Allahü teâlâ, Rab olmak, yaratıcı olmak sıfatını kullarına bırakmaz. İmâm-ı a’zam yine sordu: İşleri kullarına zorla mı yapdırır? Cevâbında zorla yapdırmaz. Kulların arzûlarına da bırakmaz. İkisi arasıdır dedi. En’âm sûresi yüzkırksekizinci âyetinde meâlen, (Müşrikler diyeceklerdir ki, eğer Allahü teâlâ dilese idi, biz ve babalarımız müşrik olmazdık, kendiliğimizden birşeyi harâm etmezdik) buyuruldu. Bu âyet-i kerîmede bildirildiği gibi, kâfirler ve müşrikler, Allah bizim küfr ve şirk yapmamızı dilemiş diyorlar. Allahü teâlâ, onların bu sözlerini, behânelerini kabûl etmeyecekdir. Böyle sözleri, câhil ve ahmak olduklarını göstermekdedir.

Süâl: Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” bildirdiğine göre, hayr ve şer, herşey Allahü teâlânın takdîri ve dilemesi iledir. Buna göre, kâfirlerin küfrü de, Hak teâlânın dilemesi ile olmuyor mu? Bunların özrleri, haklı değil mi? Bu sözleri niçin kabûl edilmiyor?

Cevâb: Kâfirler, bu kötü hâle zorla düşmüş olduklarını, ma’zûr olduklarını söylemiyorlar. Bunlar, küfrü ve günâhları suç bilmiyorlar. Bunların kötülüğünü kabûl etmiyorlar. Allahü teâlâ, dilediği herşeyi sever, beğenir, eğer sevmeseydi dilemezdi, diyorlar. Bizim şirkimizi, küfrümüzü ve yapdıklarımızı kendisi dilemekde ve yapdırmakdadır. Onun için hepsini beğenir, sever. Bunları yapanlara azâb etmez diyorlar. Yukarıdaki âyet-i kerîmenin sonunda meâlen,(Bu kâfirler sana inanmadıkları gibi, dahâ önce gelmiş olanlar da, Peygamberlerine inanmadılar. Bunun için azâbımızı tatdılar. Onlara söyle ki, yanınızda kitâb ve sened gibi sağlam bilginiz varsa, onu bize gösteriniz. Fekat siz, uyduruyor, yalan söylüyorsunuz) buyuruldu. Hak teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde ve bütün Peygamberlerinin kitâblarında küfrün çirkin olduğunu ve hiç beğenmediğini bildiriyor. Kâfirlerin mel’ûn olduğunu ve rahmetine kavuşamayacaklarını ve sonsuz azâb çekeceklerini haber veriyor. Bu sözlerinin câhillik olduğunu bildiriyor. Çünki, bir şeyi yapmak istemek, o şeyi sevmek olduğunu göstermeyebilir. Küfrü ve günâhları elbette Allahü teâlâ dilemekdedir. Çünki, Onun dilemediği bir şeyi kimse yapamaz. Bunları dilemekde ise de, râzı değildir, beğenmez. Böyle olduğunu, Kur’ân-ı kerîm açıkça bildirmekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.