DOĞRU SÖZE İNAN,
BÖLÜCÜYE ALDANMA
ÖNSÖZ
(Doğru söze inan, bölücüye aldanma) kitâbını yazmağa, Besmele okuyarak başlıyoruz. Allahü teâlâ, dünyâda bütün insanlara acıyor. Fâideli şeyleri herkese gönderiyor. Âhıretde, Cehenneme gitmesi gereken mü’minlerden, dilediğini, ihsân ederek afv edecek, Cennete kavuşduracakdır. Her canlıyı yaratan, her vârı, her an varlıkda durduran, hepsini korku ve dehşetden koruyan yalnız Odur. Böyle bir Allahın şerefli ismine sığınarak, bu kitâbı yazmağa başlıyoruz.
Allahü teâlâya hamd olsun! Onun çok sevdiği peygamberi Muhammed aleyhisselâma salât ve selâm olsun! O yüce Peygamberin temiz Ehl-i beytine ve âdil, sâdık Eshâbının herbirine hayrlı düâlar olsun!
Bin dokuzyüzellidokuz senesinde Erzincanda öğretmen idim. Erkek lisesinde konferans dinledik. Dinleyici öğretmenler birkaç yüz kişi idi. Önce, Erzincan me’ârif müdürü, sonra, konferans sâhibinin asistanı konuşdu. Üçüncü olarak konferans sâhibi olan, Sağlık Bakanlığı Sosyal Hizmetler Akademisi öğretmenlerinden psikoloji doktoru sayın Mithat Enç konuşdu. Uzun boylu, gür sesli idi. Çok te’sîrli konuşuyordu. Zekâ üzerinde birkaç gün konuşdu. Son günü, zekâ ölçüsünü, test usûlünü anlatdı. Avrupalı, Amerikalı psikologların kitâblarından yeni bilgiler verdi. Zekâ ölçmenin târîhçesini söylerken, özet olarak dedi ki, (Zekâ ölçmek, test usûlünü kullanmak, ilk olarak Osmânlılarda başladı. Amerikan literatürlerinde okuduğuma göre, Osmânlı orduları Viyanaya kadar gelince, Avrupa devletleri çok korkdu. İslâmiyyet Avrupaya yayılıyor, hıristiyanlık yok oluyor diye şaşkına döndüler. Osmânlı akınlarını durdurmak için çâre aradılar. Çok uğraşdılar. Bir gece yarısı, İstanbuldaki İngiliz sefîri şifre yolladı. Avrupaya müjde vermek için sabâhı bekliyemedi: