Şâfi’îde iddet zemânı içinde tevbe ederse, tecdîd-i nikâh lâzım olmaz. Hanefî olan, kolaylık olmak için, nikâhını yenilemeğe, zevcesinden vekâlet almalı, iki şâhid yanında, (Öteden beri nikâhım altında bulunan zevcemi, onun tarafından vekîl olarak ve tarafımdan asîl olarak kendime tezvîc etdim) demelidir. Câmi’de cemâ’atin çok olduğu bir nemâzın düâsından sonra, imâm efendi, tecdîd-i îmân ve nikâh düâsını cemâ’at ile birlikde okursa, cemâ’at birbirlerine şâhid olmuş, nikâhları da tâzelenmiş olur. 566. cı sahîfeye bakınız! Son nefesde müslimânın tevbe etmesi sahîh olur. Fekat, kâfirin îmâna gelmesi sahîh olmaz. Her müslimân, sabâh ve akşam, şu îmân düâsını okumalıdır: (Allahümme innî e’ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a’lemü ve estagfirü-ke li-mâ lâ-a’lemü inneke ente allâmülguyûb). Sabâh düâsı gece yarısında okumağa başlanır. Akşam düâsı zevâlden başlar. Mürted olduğunu inkâr etmek, tevbe olur.

(Berîka) ve (Hadîka)da, dil âfetlerinde ve (Mecmâ’ul-enhür)de diyor ki, (Erkek veyâ kadın, bir müslimân, âlimlerin sözbirliği ile küfre sebeb olacağını bildirdikleri bir sözün veyâ işin küfre sebeb olduğunu bilerek, amden [tehdîd edilmeden, istekle] ciddî olarak veyâ hezl, güldürmek için söyler, yaparsa, ma’nâsını düşünmese dahî îmânı gider. (Mürted) olur. Buna (Küfr-i inâdî) denir. Küfr-i inâdî ile mürted olanın, evvelki ibâdetlerinin sevâbları yok olur. Tevbe ederse, geri gelmezler. Zengin ise, tekrâr hacca gitmesi lâzım olur. Mürted iken kılmış olduğu nemâzları, orucları, zekâtları kazâ etmez. Riddetden evvel yapmadıklarını kazâ eder. Çünki, mürted olunca, evvelki günâhları yok olmaz. Riddet zemânında yapmadıklarını kazâ etmez. Küfr-i inâdî ile mürted olanların nikâhları bozulur. Tekrâr îmâna gelince, iki şâhid yanında (Tecdîd-i nikâh) yapmaları lâzım olur. Hulle lâzım olmaz. Tevbe etmek için yalnız Kelime-i şehâdet söylemeleri kâfî değildir. Küfre sebeb olan şeyden de tevbe etmeleri lâzımdır. Eğer, küfre sebeb olduğunu bilmeyip söyler, yaparsa veyâ küfre sebeb olacağı, âlimler arasında ihtilâflı olan bir sözü amden söylerse, îmânının gideceği ve nikâhının bozulacağı, şübhelidir. İhtiyât olarak, tecdîd-i îmân ve nikâh etmesi iyi olur. Bilmiyerek söylemeğe (Küfr-i cehlî) denir. Çünki her müslimânın, bilmesi lâzım olan şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özr değil, büyük günâhdır. Küfre sebeb olan sözü, hatâ ederek, yanılarak veyâ te’vîlli olarak söyleyenin îmânı ve nikâhı bozulmaz. Yalnız tevbe ve istigfâr, ya’nî tecdîd-i îmân etmesi ihtiyâtlı olur. Tecdîd-i nikâh lâzım olmaz.) Câmi’lere giden müslimânın küfr-i inâdî ile mürted olması düşünülemez. Yalnız diğer dört şekl ile küfr söylemesi ihtimâli olduğu için, imâm efendiler cemâ’ate, (Allahümme innî ürîdü en üceddidel îmâne vennikâha tecdîden bi-kavli lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) okutarak, tevbe ve tecdîd-i îmân ve nikâh yapdırıyorlar. Böylece (Lâ ilâhe illallah diyerek, tecdîd-i îmân yapınız!) hadîs-i şerîfindeki emr yapılmış olmakdadır.]

Mu’cizelerine Ahmedin, yokdur adedle hesâb,
etdiler ammâ sahâbe, ondan üç bini ta’dâd.

Mu’cize, herkim nebîdir, sıdkına olur delîl,
şöyle ki, gün olduğunu haber verir âfitâb.

Mu’cize, bir de görülse, yetişir tasdîk için,
göstermişdir, hod Muhammed, mu’cizât-ı bî hesâb.

Sıdkına Kur’ân yeter ki, Hak sözüdür şübhesiz,
zîrâ üstündür belâgatde, cümleye ol kitâb.

Şöyle ki, cin ve beşer mislini yapamadılar,
tâ ki bildiler, kelâmullah imiş bî irtiyâb.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.