Nemâz içinde ise, dahâ çirkin olur. Ba’zı âlimler de, nemâz arasında, eli ile çıplak ayağını örtmemelidir. Çünki, nemâzda otururken elleri uyluklar üzerine koymak sünnetdir. Arkada olanın da kendi kucağına bakması sünnetdir. Her ikisi sünnete göre oturunca, edebsizlik olmaz dedi). Görülüyor ki, otururken eli ile ayağını örtmemeli diyen âlimlere göre de, ayağın açık olması edebsizlikdir. Ancak, otururken, eli uyluklardan ayırmak mekrûh olduğundan, ayağın açık olması mekrûhluğunu gidermek için, ikinci bir mekrûh işlememelidir. Arkadaki kucağına bakarsa, edebsizlikden kurtulur demişlerdir. (Halebî-i kebîr)de yazıldığı gibi, ayakda, rükü’da, secdelerde ve otururken, elleri sünnet olduğu gibi koymamak mekrûhdur. (Merâkıl-felâh)da, nemâzın mekrûhlarına başlarken, (Halebî)de de mekrûhların sonunda (Vâcibi ve sünneti terk etmek mekrûhdur. Bunun için, erkeklerin secdede, çıplak ayağını örtmesi mekrûh olur) demesi de, bu sebebdendir. (Behcet-ül-fetâvâ) her fetvâsında, fıkh kitâblarından delîl gösterdiği hâlde, buradaki yanlış fetvâsına gösterememiş, delîl yerini açık bırakmışdır. İbni Âbidîn nemâzın mekrûhları sonunda buyuruyor ki, (Nemâzı, na’lın veyâ mest ile kılmak, çıplak ayakla kılmakdan efdaldir. Böylece, yehûdîlere uyulmamış olur. Hadîs-i şerîfde, (Yehûdîlere benzememek için nemâzları, na’lın ile kılınız) buyuruldu. Resûlullah ve Eshâb-ı kirâm, sokakda giydikleri na’lın ile kılarlardı. Na’lınları temiz idi ve Mescid-i nebî kum döşeli idi. Kirli na’lınla girilmezdi). Necâset bulaşmış ayakkabı ile mescide girilmez. Çorab giyerek bu sünnet yerine getirilir. Çorabı da pis olan veyâ hiç olmayan, nemâzı topuk kemiklerine kadar uzun antâri ile kılması iyi olur. Ayaklar örtülü kılınan nemâzın çok sevâb olduğu (Halebî), (Berîka) ve (Hadîka) kitâblarında da yazılıdır.

Müslimân olmıyanlar, kiliselerinde başı açık, ayağı çıplak tapınıyor, onlar gibi, medenî ibâdet etmeli diyerek, başı açık, ayağı çıplak kılmak, yükseğe secde etmek ve emri altında olanları böyle kılmağa zorlamak câiz değildir. İbâdetlerde, kâfirlere benzemek mekrûhdur. İslâmiyyetin istediği şekli beğenmiyen ise, kâfir olur].

8 — Küçük ve büyük abdesti sıkışdırırken ve yel zorlarken nemâza durmak mekrûhdur. Nemâz arasında zorlarsa, nemâzı bozmalıdır. Bozmaz ise, günâha girer. Cemâ’ati kaçırsa da, bozması efdal olur. Kerâhetle kılmakdan ise, cemâ’at sünnetini kaçırmak evlâdır. Nemâz vaktini veyâ cenâze nemâzını kaçırmamak için, mekrûh olmaz.

9 — Erkeklerin saçını enseye topuz yapıp veyâ başın etrâfına sarıp veyâ tepeye toplayarak etrâfını iple bağlayıp nemâza durmaları mekrûhdur. Bunları nemâzda yaparsa, nemâz bozulur. Mekkede, ihrâm içinde iken, nemâz baş açık kılınır.

10 — Nemâzda, secde yerinden taşı, toprağı eli ile süpürmek mekrûhdur. Secdeyi güçleşdiriyorsa, bir hareket ile, câiz olursa da, nemâzdan önce temizlemelidir.

11 — Câmi’de, nemâz için safa girerken, nemâza dururken ve nemâz içinde parmakları bükerek çıtırdatmak, iki elin parmaklarını birbiri arasına sokup çıtırdatmak mekrûhdur. Nemâza hâzırlanmadan önce, zarûret olursa, mekrûh olmaz.

12 — Nemâzda, elini böğrüne koymak mekrûhdur. İki elin parmaklarını birbirleri arasına koymak da, nemâzda ve va’zda, mevlidde ve mescidde tahrîmen, başka yerlerde tenzîhen mekrûhdur.

13 — Başını, yüzünü etrâfa çevirmek mekrûhdur. Gözleri ile etrâfa bakmak, tenzîhen mekrûhdur. Göğsü çevirince, nemâz bozulur.

14 — Teşehhüdlerde, köpek gibi oturmak, ya’nî kaba eti üzerine oturup, uyluklarını dikip, dizlerini göğsüne değdirip, iki elini yere koymak mekrûhdur.

15 — Secdede, erkeklerin kollarını yere döşemesi mekrûhdur. Kadınlar ise, kollarını yere yaymalıdır.

16 — İnsanın yüzüne karşı kılmak mekrûhdur. İnsan uzakda dahî olsa, mekrûh olur. Arada, nemâz kılana sırtı dönük biri bulunursa, mekrûh olmaz.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.