181 — BURHÂNEDDÎN-İ MERGINÂNÎ: Burhâneddîn Alî bin Ebî Bekr, Fergâne kasabalarından Mergınânda tevellüd ve 593 [m. 1197] de Cengiz askeri tarafından şehîd edildi. Çok kitâb yazdı. Bunlardan (Hidâye) ve (Tecnîs) meşhûrdur. Cengizin Buhâra şehrini tahrîb ve ehâlisini katl etmesi 616 hicrî senesinde olduğu ve Burhâneddîn Mahmûd Buhârînin bu esnâda şehîd olduğu (Kısas-ı enbiyâ) ve (Kâmûs-ül-a’lâm)da yazılıdır. (Hidâye)si Milton tarafından ingilizcesi ile birlikde 1206 [m. 1791] de basıldı. (Hidâye) şerhleri çokdur. Talebesi, Hüseyn bin Alî Hüsâmeddîn Sagnâkî, yapdığı şerhe (Nihâye) ismini vermiş, 710 [m. 1309] da vefât etmişdir. Ekmeleddîn-i Bâbertînin (İnâye) adındaki şerhıne Sa’dî Çelebînin hâşiyesi meşhûrdur. 392, 393, 444, 731, 1068.

182 — BURHÂN-ÜŞ-ŞERÎ’A “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mahmûd bin Sadrüş-şerî’a-tül-evvel Ahmed bin Ubeydüllah Mahbûbî, 673 [m. 1274] de Moğol askerlerinin işkencelerinde yüzlerce âlimler ile birlikde şehîd oldu. (Vikâye) kitâbı meşhûrdur. (Vikâye) kitâbını, kızının oğlu olan Sadr-üş-şerî’a-i sânî Ubeydüllah bin Mes’ûd için yazmışdır. (Hidâye) kitâbından önemli gördüğü yerleri alarak yazmışdır. Bu da, (Vikâye)yi kendisi hem şerh etmiş, hem de ihtisâr etmişdir. Şerhı (Sadr-üş-şerî’a şerhı) adı ile meşhûrdur. (Muhtasar)ına da, (Muhtasar-ı Vikâye) veyâ (Nikâye) adını vermişdir. (Nikâye)nin çeşidli arabî şerhleri vardır. Bâkânînin şerhı ve Kuhistânînin (Câmi’ur-rümûz) adındaki şerhı en meşhûrlarındandır. (Nikâye)nin fârisî şerhlerinden, Celâleddîn Mahmûd bin Ebû Bekrin (Terceme-tül-muhtasar) adındaki şerhı 1317 [m. 1898] de İstanbulda basılmışdır.

Mahmûd bin Ubeydüllah, Burhâneddîn-i Mergınânînin torunlarındandır. Dâmâdı, Mes’ûd bin Tâc-üş-şerî’a Ömerdir. (Vikâye)nin şerhleri arasında İznik medresesinde müderris Alâüddîn Alî bin Ömerin (İnâye) adındaki şerhı meşhûrdur. (Vikâye)nin Sadr-üş-şerî’a şerhıne yapılan hâşiyeler arasında Ehî Çelebînin (Zahîre-tül-ukba)sı ve Şeyh-ül-islâm Mevlânâ İsâmeddîn İsferâyînin hâşiyesi çok kıymetlidir. İsâmeddîn İbrâhîm bin Muhammed 944 [m. 1536] de Semerkandda vefât etdi. 1164, 1181.

183 — BUSAYRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: İmâm-ı Muhammed bin Sa’îd Şeref-üd-dîn, büyük islâm şâ’iridir. Hadîs ilminde ve hattâtlıkda mâhir idi. Ebül Abbâs-ı Mürsînin talebesidir. 609 [m. 1213] da Mısrda Busayr şehrinde tevellüd ve 695 [m. 1295] de Mısrda vefât etdi. (Bürde) ve (Hemziyye) kasîdeleri olup, çeşidli dillerde doksandan fazla şerhleri vardır. 386, 1093.

184 — CÂBİR BİN ABDÜLLAH “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdandır. İstanbulu muhâsara ederken, 74 [m. 693] senesinde şehîd olduğu ve Koca Mustafâ pâşada bulunduğu sanılmakda ise de, kitâblar Medîne-i münevverede vefât etdiğini yazmakdadır. 210, 313, 384, 507, 642, 644.

185 — CÂBİR BİN SÜMRE “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdan olup, Sa’d ibni Ebî Vakkâs hazretlerinin hemşîresi Hâlidenin oğludur. Kûfede yerleşdi. 66 [m. 685] senesinde vefât etdi. 384.

186 — CA’FER-İ SÂDIK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Abdüllah da denir. Hazret-i Alînin torununun torunudur. Muhammed Bâkırın oğlu ve Mûsâ Kâzımın babasıdır. Oniki imâmın altıncısıdır. [83] de Medînede tevellüd, 148 [m. 765] de orada vefât etdi. İmâm-ı a’zam ve kimyâger Câbir, bunun talebesi idiler. Büyük oğlu İsmâ’îl, babasından önce vefât etdi. Yedinci imâm İsmâ’îldir ve ondan sonra çocuklarıdır diyen sapıklara (İsmâ’îlî) denir. Şî’îler, kendilerine (Ca’ferî) diyor. Hâlbuki, bu büyük imâm, Ehl-i sünnet idi. Ehl-i sünnet âlimlerinin ve Evliyânın üstâdı idi. Büyük islâm âlimlerinin gözbebeğidir. Din bilgisi üzerinde hiç kitâb yazmadı. Şî’îlerin dört esâs kitâbı olan Küleynînin (Kâfî)si, İbni Bâbeveyh Ebû Ca’fer Muhammed bin Ahmed Alî Kummînin (Menlâ yahdur)u, Ebû Ca’fer Muhammed bin Hasen Tûsînin (Tehzîb) ve (İstibsâr) kitâblarında, imâm-ı Ca’fer Sâdıkdan emrler, haberler yazılı ise de, bunları bildirenlerin sağlam ve sahîh olmadıklarını kendileri de bildirmekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.