Farzları yapmağa, harâmlardan sakınmağa ve mubâhları Allah rızâsı için yapmağa(İbâdet etmek) denir. Bir ibâdetin sahîh ve makbûl olması için, ya’nî doğru olması ve Allahü teâlânın beğenmesi için, (İlm) ya’nî doğru yapmanın şartlarını öğrenmek ve(Amel) ya’nî şartlarına uygun yapmak ve (İhlâs) ile yapmak lâzımdır. İhlâs, para, mevkı’, şöhret gibi dünyâ menfa’atlarını düşünmeyip, Allahü teâlâ emr etdiği için, Onun rızâsını, sevgisini kazanmak için yapmakdır. İlm, fıkh kitâblarını, bir üstâd ile birlikde okuyarak, ihlâs da, bir Velînin sözlerinden ve hâl ve hareketlerinden ve tesavvuf kitâblarını okuması ile elde edilir. İslâm ilmleri, iki kısmdır: Din bilgileri ve fen bilgileri. Bunları, lüzûmu kadar öğrenmek farzdır. Meselâ, ilâcın kullanma şeklini, mikdârını ve elektrik lambası makinası kullananın elektrik hakkında kısa bilgi öğrenmesi farzdır. Öğrenmezse, ölüme sebeb olurlar.

Farzlara ve harâmlara inanıp da, tenbellikle veyâ kötü arkadaşlara uyarak, ibâdet etmeyen bir müslimân, tevbe etmeden ölürse, günâhı bitinceye kadar, Cehennemde yanar. Farzları öğrenmiyen, bilse de, kıymet, ehemmiyyet vermiyen, üzülmeden, Allahdan korkmadan terk eden, müslimânlıkdan çıkar, kâfir olur. Cehennemde, ebedî, sonsuz yanar. Harâmları yapmak da böyledir.

Bir ibâdetin ilmini öğrenmiyenin, şartlarını bilmiyenin, yapdığı ibâdet, ihlâs ile yapılmış olsa da, sahîh olmaz. Hiç yapmamış gibi, Cehennemde yanar. Şartlarını bilerek ve gözeterek yapanın, ibâdeti sahîh olur. Cehennem azâbından kurtulur. Fekat, ihlâs ile yapmadı ise, bu ibâdeti ve hiçbir iyiliği kabûl olmaz. Sevâb kazanmaz. Allahü teâlâ, bu ibâdetini ve hayrât ve hasenâtını beğenmiyeceğini bildiriyor. İlm ve ihlâs ile yapılmıyan ibâdetin fâidesi olmaz. İnsanı küfrden, günâhdan, azâbdan kurtarmaz. Ömr boyunca, böyle ibâdet yapıp da, küfr üzere vefât eden münâfıklar çok görülmüşdür. İlm ile, ihlâs ile yapılan ibâdet, insanı, dünyâda küfrden, günâhdan kurtarır ve azîz eder. Âhiretde de, Cehennem azâbından kurtaracağını, Allahü teâlâ, Mâide sûresinin dokuzuncu âyetinde ve Vel’asr sûresinde va’d etmekdedir. Allahü teâlâ, va’dinde sâdıkdır. Verdiği sözü elbette yapar.)]

Hak teâlâ, intikâmını yine kul ile alır.
bilmiyen (ilm-i ledünnî) anı kul yapdı sanır.
Cümle eşyâ Hâlıkındır, kul elîle işlenir.
emr-i Bârî olmayınca, sanma bir çöp deprenir!

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.