O hâlde, îsevîliği yeni bir din olarak kabûl etmek doğru değildir. Îsevîlik, tek Allah dîni olan İbrâhîm aleyhisselâm ve Mûsâ aleyhisselâmın dinlerinin aynıdır. Îsâ aleyhisselâm, kendi va’zlarını yazmadı. Allahü teâlânın gönderdiği İncîl de ele geçmedi. Bugün hıristiyanların elinde bulunan (Kitâb-ı mukaddes), Tevrâtdan alınan kısmlar (eski ahd) ile Matta, Markos, Luka ve Yuhannânın sonradan yazdıkları İncîller ile, resûller ta’bîr edilen şâkirdlerin risâlelerinden, mektûblarından, ya’nî(yeni ahd)den meydâna getirilmişdir. Bu dört yazarın kitâbları birbirini tutmaz. Aynı hâdise hakkında birbirinden farklı yazılar yazmışlardır. [(Kur’ân-ı kerîm ve bugünkü Tevrât ve İncîller) kısmına başvurunuz!] Diğer havârîlerin yazdıkları İncîller toplatdırılıp yakdırılmışdır. Bu hâdise, yukarıda da zikr etdiğimiz gibi mîlâdın 381. senesinde, İstanbulda kurulan, fekat bundan da evvel, 325 ve 364 senelerinde toplanan [Kral Kostantin, Kral Theodosius zemânlarında] konsillerde [dînî meclislerde] ve Sinodlarda [kudsî ictimâ’larda] meydâna gelmiş, yakılan bu İncîller arasında bulunan ve içinde Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”in geleceğini uzun uzadıya anlatan (Barnabas) İncîli de yok olmuşdur. Sonradan yazılan bu dört kitâbın yazarlarından, Yuhannâdan başka hiç biri, Îsâ aleyhisselâmı görmemişdir. Harputlu İshak efendinin “rahime-hullahü teâlâ” kitâbında belirtdiğine göre, birinci İncîl Îsâ aleyhisselâmın mîlâdından 65, ikinci İncîl 60, üçüncü İncîl 55-60, dördüncü İncîl ise, 98 sene sonra yazılmışdır. Yalnız Yuhannâ İncîlinde [Yuhannâ, Îsâ aleyhisselâmın teyzesinin oğlu idi] (Allah insanları o kadar sevdi ki, kendi öz oğlunu onlara gönderdi) ibâresi vardı ki, burada (öz oğlu) kelimesinin (en sevdiği kulu) ma’nâsına geldiği muhakkakdır. Öteki İncîllerde böyle bir kayd yokdur. Îsâ aleyhisselâm bu İncîllerde Allahü teâlâya (Baba) diye hitâb etmekdedir ki, bunun da (mukaddes, muhterem bir zât) ma’nâsına geldiği hemen anlaşılmakdadır. İncîllerden bir kısmının Îsâ aleyhisselâmın mîlâdından en az 70 sene sonra yazıldığı şundan bellidir: Matta İncîlinin 27. ci bâbı 50. ci âyeti ve devâmında yazılı olan, (Îsâ aleyhisselâm ölünce, ma’bedin perdesi yukarıdan aşağı yırtıldı, iki parça oldu. Yer sarsılıp kayalar yarıldı. Kabrler açılıp mukaddeslerin cesedleri kıyâm etdiler ve mukaddes şehre [Kudüse] girerek, birçok kimselere göründüler) şeklindeki fâci’a tasvîri, Roma İmperatörü Titüsün mîlâddan 70 sene sonra Kudüsü yakıp yıkdığı zemân, buna çok üzülen bir yehûdînin kitâbından aynen alınmışdır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.