Yehûdîler bugünü bayram kabûl eder ve ihyâ ederler. İsmi (Şabat)dır. Yehûdîlerin, ayrıca Pesah, Şavvot, Roş-ha-Şanah, Kipur, Suhkot, Purim, Hanuka ve dahâ birçok bayramları vardır. Pesah, yehûdîlerin Mısr esâretinden kurtuluşlarının hâtırasıdır. Şavvot, gül bayramıdır ki Tevrâtın ve evâmir-i aşerenin verilişinin hâtırasıdır. Kipur, büyük oruc günü olup yehûdîlerin tevbe edip afv edilmelerinin hâtırasıdır. Suhkot, kamış bayramıdır. Çöldeki hayâtın hâtırasıdır.

Hahamların, hıristiyan papazları gibi, günâh afv etmek yetkileri yokdur. Ancak, ibâdetleri idâre ederler. Allahü teâlânın huzûrunda, bütün yehûdîler birdir ve aralarında hiçbir fark yokdur.

Dînî âyinleri ve hahamların ibâdeti idâre tarzı, Mûsâ aleyhisselâmdan sonra gelen Peygamberler “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” tarafından dahâ çoğaltılmış ve değişdirilmiş, yeni esâslar ilâve olunmuş, Dâvüd aleyhisselâmdan sonra, Ona gönderilen (Zebûr)un da âyînlerde okunması veyâ çalgı ile çalınması ibâdete eklenmişdir.

Dâvüd aleyhisselâm, mîlâddan tahmînen 1000 sene evvel dünyâya gelmişdir. [Avrupalı târîhçiler, Dâvüd aleyhisselâmın hükümdarlık târîhini M.Ö. 1015-975 olarak kayd etmişler ise de, kat’î değildir.] Evvelâ çobanlık yapan Dâvüd aleyhisselâmın çok güzel sesi olduğundan [bugün dahî, Dâvudî ses ta’bîrini kullanıyoruz.] bir müddet sonra, devlet reîsi olan Tâlûtun [milletlerarası ismi: Saul]huzûruna çıkarılmış ve onun rübâb (zither) çalıcısı olmuşdur. Önceleri, aralarında büyük bir dostluk kurulmuşken ve Tâlût Onu kendine nedîm yapmışken, Dâvüd aleyhisselâmın gün geçdikçe büyük şöhret kazanması ve otuz yaşında iken muhârebede dev gibi Câlûtu [Goliath] bir sapan taşıyla öldürmesi ve böylece halkın Ona hayrân kalması, Tâlûtu korkutmuş ve Dâvüdü yanından uzaklaşdırmışdır. Fekat, Tâlût ölünce, Dâvüd “aleyhisselâm” halkın arzûsu üzerine onun yerine geçmiş ve ilk def’a olarak, Kudüsü İsrâîllilerin merkezi yapmışdır. Dâvüd “aleyhisselâm”, 40 yıl hükümdârlık etmişdir. Kendisine (Zebûr) isminde bir kitâb verildiği Kur’ân-ı kerîmin Nisâ sûresinin 163. âyetinde ve İsrâ sûresinin 55. ci âyetinde yazılıdır. Bunda, Dâvüd aleyhisselâmın Allahü teâlâya yalvarma ve Ondan afv dilemelerinin bulunduğu muhakkakdır. Bugünkü Kitâb-ı mukaddesde mevcûd olan Zebûrda ise, bunların yanında, başkaları tarafından eklenmiş parçalar da bulunmakda olduğundan, Allahü teâlânın göndermiş olduğu şeklini temâmen gayb etmişdir. Allahü teâlâ, Dâvüd aleyhisselâma büyük ihsânlarda bulunmuşdur. Sebe sûresinin 10. âyetinde meâlen, (Biz Dâvüde tarafımızdan [diğer insanlar ve peygamberler üzerine] fazîlet,[Peygamberlik, kitâb, saltanat, güzel ses ve demire elinde şekl verme gibi]üstünlük verdik. Ey dağlar ve kuşlar, siz de Onunla berâber tesbîh edin dedik.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.