Bunun için, ilmî, fennî tedkîkâtımızı sıklaşdırmamız, bir yandan da, ilm adamı yetişdirmemiz îcâb etmekdedir.))

Fransız muharriri Ferreranın makâlesinden alınan kısm burada bitmekdedir.

İslâm âlimleri diyor ki, (İslâm ilmleri) iki kısmdır: Birincisi (Din bilgileri), ikincisi (Fen bilgileri)dir. İslâm âlimi olmak için, her ikisini de öğrenmek lâzımdır. Din bilgilerini öğrenmek ve yap- mak, her müslimâna lâzımdır. Ya’nî (Farz-ı ayn)dır. Fen bilgilerin- den lâzım olanları yalnız bu işle meşgûl olanların öğrenmeleri ve yapmaları lâzımdır. Ya’nî (Farz-ı kifâye)dirler. Bu iki farzı yerine getiren millet, muhakkak ilerler. Medenî olur. Kur’ân-ı kerîmde, Şûrâ sûresinin yirminci âyetinde, Allahü teâlâ meâlen, (Bir kimse, dünyâ ni’metlerine kavuşmak isterse, ona istediğini veririm. Âhi- ret ni’metlerini istiyene de, istediğini veririm) buyurmuşdur. İste- mek, lâf ile olmaz. Sebebe yapışmak, ya’nî çalışmak lâzımdır. Al- lahü teâlâ, dünyâ ni’metlerine ve âhiret ni’metlerine  kavuşmak için, çalışanlara, dilediklerini vereceğini va’d ediyor. Müslimân ol- sun, olmasın, dünyâ ni’metlerini beğendiğim gibi çalışan herkese, veririm buyuruyor. Avrupalılar, Amerikalılar, komünistler, böyle çalışdıkları için, dünyâ ni’metlerine kavuşuyorlar. Kurûn-ı vüstâ- daki müslimânlar, böyle çalışdıkları için, medeniyyet rehberi ol- muşlardı. Abbâsîlerin ve Osmânlıların son zemânlarında, iç ve dış düşmanların, ya’nî din düşmanı olan masonların te’sîrleri ile, fen bilgilerini öğrenmekden ve öğretmekden, fen ve san’at üzerinde çalışmakdan mahrûm edildiler. Hükûmet idâresini ele geçiren câ- hil ittihâtcıların bu gerilemeğe te’sîri çok oldu. Bu sebeb ile mu’az- zam devletleri çökdü. Din bilgisi, îmân, ibâdet ve ahlâkdan ibâret- dir. Bu üçünden biri noksan olursa, din bilgisi, temâm olmaz. Nok- san olan şeyin fâidesi olmaz. Eski Romalılarda, Yunanlılarda ve Avrupadaki, Asyadaki devletlerde, fen bilgisi vardı. Fekat din bil- gisi noksan idi. Bunun için, fen ve teknikde nâil oldukları ni’met- leri kötü yerlerde kullandılar. Bir kısm san’at eserlerini zevklerde, fuhşlarda kullandılar. Bir kısmı da, teknik vâsıtalarını, insanlara zulm, işkence yapmakda kullandı. Medenî olmaları şöyle dursun, parçalandılar, yıkıldılar, yok oldular.

Şimdi de müslimân olmıyan sosyalist memleketlerde, fen bil- gileri ileri ve teknik başarıları, ağır sanâyı’leri göz kamaşdıracak derecede ise de, din bilgilerinin üç kısmından da mahrûmdurlar. Medenîlerin değil, vahşîlerin bile yapamıyacakları kötülükleri yapıyorlar. İslâm ilmlerine sâhib olmıyan böyle devletler, yok olmağa mahkûmdurlar.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.