Böyle âyînler, islâm devletlerince men’, yasak edilmişdir. Bunlar, (Fetâvâ-i hadîsiyye)de ve (Mektûbât)’ın 266. cı mektûbu sonunda ve (Hadîka) ve (Berîka)da bildirilmiş, harâm olduklarına fetvâ verilmişdir.

[1] Seyyid Ahmed Rifâî, 578 [m. 1183] de Mısrda vefât etdi.

Müslimânlık, oyun, müzik, sihrbazlık, hokkabazlık yapmak değildir. Osmânlı devletinin Şeyh-ül-islâmlarından büyük âlim Ahmed ibni Kemâl efendi “rahime-hullahü teâlâ”[1] (El-münîre) kitâbında diyor ki, “Şeyhe ve mürîde ilk lâzım olan şey, islâmiyyete uymakdır. İslâmiyyet, Allahü teâlânın emr ve yasak etdiği şeyler demekdir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Bir kimsenin havada uçduğunu ve deniz üzerinde yürüdüğünü yâhud ağzına ateş koyup yutduğunu görseniz, fekat sözleri ve işleri islâmiyyete uygun olmazsa, onun büyücü, yalancı, sapık ve insanları doğru yoldan sapdırıcı olduğunu biliniz!)”. Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime hümullahü teâlâ” bildirdiği hakîkî islâm dîni, bütün hurâfelerden uzak, akl-ı selîme muvâfık bir dindir. İslâmiyyetde ilâhî kitâb, Kur’ân-ı kerîmdir. Kur’ân-ı kerîmde, yalnız Allahü teâlâya ibâdet vardır ve bu ibâdet şeklleri de, Onun tarafından bildirilmiş olup, en kibâr, en vakarlı, en sıhhî ve ubûdiyyete, kulluğa en münâsib şekllerdir. Kur’ân-ı kerîmde bildirildiğine göre, bütün müslimânlar Allahü teâlânın indinde müsâvîdir, eşitdir. Müslimânın müslimân üzerine üstünlüğü ancak ilm ve takvâ iledir. Takvâ, Allahü teâlâdan korkmak demekdir. Kur’ân-ı kerîmde, Hucürât sûresi 13. âyetinde meâlen, (Allahü teâlânın indinde en kıymetli, en üstününüz Ondan en çok korkanınızdır) buyurulmuşdur. Kur’ân-ı kerîmde, insanları müslimân yapmak için, hiçbir şiddete, hiçbir zorlamağa yer verilmemiş, bil’aks yasak edilmişdir. Cihâd, îmânı, islâmı teblîg etmek, bildirmek için yapılır. Îmân etdirmek için yapılmaz. Kur’ân-ı kerîmde insanlara dâimâ merhamet ve şefkat emr olunmakdadır. Bu emrlere kıymet vermiyenlerin müslimânlıkla irtibâtı kalmamışdır.

Bugünkü Kitâb-ı mukaddesde hâlâ Allahü teâlânın emrlerinden kalmış parçalar vardır. Bu kısmlar, Kur’ân-ı kerîm gibi, insanlara, şefkati, merhameti emr etmekdedir. İslâm âlimleri, Tevrât ve İncîlde bulunan ve islâm dînine uygun olan kısmların Allahü teâlânın kelâmı olduğunu kabûl etmekdedirler. Nasrâniyyet, esâsında (Bir Allah)a îmânı emreden bir din idi. Teslîs denilen (üç Tanrı) fikri, yehûdîlerin nasrâniyyeti yıkma fe’âliyyetlerinden ve yanlış tefsîrden ileri gelmişdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.