Mu’cize, âdete, fen kanûnlarına muhâlif olan bir şeydir. Bunun için, fen adamları mu’cize yapamaz. Böyle hârikul’âde bir şey gösteren kimse, bunu önceden söylemez ve siz yapamazsınız demezse, bunun Peygamber olmayıp, Velî olduğu anlaşılır ve yapılan şeye (Kerâmet) denir. Başkalarının yapdığı böyle şeylere (Sihr) ya’nî büyü denir. Büyücülerin yapdıkları şeyler, Peygamberlerden “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” ve Evliyâdan “rahime-hümullahü teâlâ” da hâsıl olabilir. Fir’avnın sihrbazları, iplikleri yılan şekline sokunca, Mûsâ aleyhisselâmın asâsının, dahâ büyük bir yılan olup, onları yutması böyledir. Sihrlerinin bozulduğunu ve kendilerinin yapamıyacağı mu’cizeyi görünce hepsi, Mûsâ aleyhisselâmın Peygamber olduğuna îmân etdiler. Fir’avnın ölümle tehdîdi ve zulmleri karşısında, îmânlarından dönmediler. Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” mu’cizelerini ve Evliyânın “rahime-hümullahü teâlâ” kerâmetlerini hep Allahü teâlâ yaratmakdadır. Fen kanûnlarına, tabî’at hâdiselerine uyan işleri, belli sebeblerin te’sîrleri ile yaratdığı hâlde, mu’cizeleri böyle sebebler olmadan yaratmakdadır. (Mu’cize)ye (Burhân) ve (Âyet) de denir. Sihr, cismlerin fizik özelliklerini, şekllerini değişdirir. Maddenin yapısını değişdirmez. Mu’cize ve kerâmet, ikisini de değişdirebilir.

[1] Kastalânî, 923 [m. 1517] de Mısrda vefât etdi.

Peygamberlerin sonuncusu Muhammed aleyhisselâmın geleceği ve ba’zı sıfatları ve Arab yarımadasında zuhûr edeceği ve gelme zemânı yaklaşınca, görülecek hârikul’âde şeyler Tevrâtda ve İncîlde bildirilmişdi. Bunların haber verilmesi, Mûsâ ve Îsâ “aleyhimesselâm” için mu’cize olduğu gibi, Muhammed “aleyhisselâm” için de büyük mu’cizedir. Allahü teâlâ, her Peygambere, o zemânda meşhûr olup, kıymet verilen şeylere benzer mu’cizeler ihsân etmişdir. Muhammed aleyhisselâma ise her Peygambere vermiş olduğu mu’cizelerin benzerlerini verdiği gibi, başka mu’cizeler de ihsân eylemişdir. Hayâtda iken gösterdiği mu’cizelerin üçbinden ziyâde olduğu, türkçe(Mirât-ı kâinât) kitâbında yazılıdır. Bunlardan seksenaltı adedi kitâbımızın(Muhammed aleyhisselâmın mu’cizeleri) kısmında bildirilmişdir.

Ehl-i sünnet olmıyan müslimânlardan bir kısmı ve fen adamı olarak tanınan ba’zı din câhilleri, mu’cizelerin bir kısmına veyâ hepsine îmân etmiyorlar. Bunlar, fen bilgilerimize uygun değildir, diyorlar. Bunlardan kâfir olanlara, islâmiyyeti tanıtmak, önce bunları îmâna kavuşdurmak lâzımdır. Îmânı olanlar ise, mu’cizelere îmân eder. Çünki, kıyâmet zemânı, yerlerin, göklerin, canlıların, cansızların değişeceklerini, yapılarının bozulacaklarını Kur’ân-ı kerîm haber veriyor.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.