Esâsen bütün bu mu’cizeler, bunları görenler tarafından nakl edilmekdedir. Böyle bir hâdiseyi gören bir kimse, kendi hislerine mağlûb olarak, o hâdiseyi küçültebilir veyâ mubâlağa edebilir, yâhud tam hakîkate uygun olmayarak, kendi gördüğü gibi değil, zan etdiği gibi anlatabilir. Fekat, şunu da unutmayalım ki, bugün bu mu’cizeler etrâfında yapılan münâkaşalar, artık gayb olmuş gibidir ve artık İncîllerdeki mu’cizelere inananlar hemen hemen kalmamışdır. Bir tanınmış başpiskopos geçenlerde: (Bir insan, bu mu’cizelere inanmasa da, hakîkî bir hıristiyan olabilir. Çünki, hıristiyanlığın esâsı, Allaha inanmak ve insanlara acımakdır) diyordu. Demek oluyor ki, biz İncîli okurken, ister onun bir masal kitâbı olduğunu ve onda anlatılan mu’cizelerin ancak hayâl âleminde meydâna geldiğini kabûl edelim veyâ etmiyelim, bunun dindarlıkla alâkası yokdur.

Şurası şâyân-ı dikkatdir ki, Îsâ aleyhisselâmın mu’cizeleri, onu, bir tarafdan dünyâya tanıtırken, bir tarafdan da, bir çok kimsenin düşmanlığına sebeb oldu. Yehûdî din adamları, Îsâ aleyhisselâmın Beytanyada hasta adamı iyileşdirdiğini, Lazarı diriltdiğini haber alınca, (Bu adam bu mu’cizelerle bütün insanları kendisine cezb ediyor. Artık kendisini Allah yerine koymağa başladı. Bunun şerrinden kendimizi muhâfaza etmek için Onu öldürtmeliyiz) diye karâr verdiler ve Onu Romalılara şikâyet etdiler. Îsâ aleyhisselâm, bu sıralarda son mu’cizesini yapıyor ve kendisini yakalamak için gelen askerlerin içinde bulunan ve Petrus tarafından kulağı kesilen başkâhinin hizmetcisinin, kulağını tekrâr yerine koyuyor ve böylece bütün dünyâya, (insanların düşmanlarına bile merhamet etmesi lâzım olduğunu) gösteriyordu.

[Bir yehûdî din adamı olan, H. Hirsch Graetzin (History of the Jews) kitâbındaki beyânına göre, yehûdîler, kendi cemâ’atlerinin, Tevrâtın emrlerine tam ittibâ’ edebilmelerini te’mîn için, (Yetmişler Meclisi)ni kurdular. Bu meclisin reîsine (Baş kâhin) dediler. Yehûdî gençlerine, mekteblerde dinlerini öğreten, Tevrâtı açıklayan yehûdî din adamlarına (Yazıcılar) denilir. Bunların, Tevrâta yapdıkları açıklamaların, ilâvelerin bir kısmı, sonradan yazılan Tevrâtlara karışdırılmışdır. İncîllerde geçen yazıcılar, işte bunlardır. Bunların bir diğer vazîfesi de, yehûdîlerin Tevrâta ittibâ’ etmelerini sağlamakdır.]

Îsâ aleyhisselâmın mu’cizeleri, bundan sonra bitdi. Romalılar Onu yakalayıp, Hirodesin önüne götürdükleri zemân, Hirodes Ondan mu’cizeler göstermesini isteyince, Îsâ aleyhisselâm cevâb vermiyerek susdu ve önüne bakdı. Çünki, artık vazîfesi bitmiş, Allahü teâlânın kendisine verdiği vazîfe sona ermişdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.