Bu kolejlerde yetişen ilericiler, yüksek makâmlara getirildi. İkinci Abdülhamîd hân, masonların bu hâin siyâsetlerini anlıyarak, bunları iş başından ve basından uzaklaşdırdı ise de, müstemlekeler nezâretinin yetişdirip, gönderdiği binlerce câsûsun, bol para ve yalanlarla aldatdıkları ilericilerden meydâna gelen dâhilî düşmanların gazete ve radyolarla yapdıkları hücûmlar ve ingiliz ordusunun modern silâhlarla yapdıkları hücûmlar karşısında âciz kaldı. (Allahü teâlâ, rahmet ve magfiret eylesin! Âmîn.)

Batının ilm, fen, teknik ve her sâhadaki fennî gelişmelerini almak elbette lâzımdır. Zâten İslâmiyyet bunu emr eder.

Bütün dinleri iyi incelemiş olan, İngiliz ilm adamlarından Lord Davenport, yirminci asr başlarında Londrada basdırdığı (Hazret-i Muhammed ve Kur’ân-ı kerîm)adındaki İngilizce kitâbında diyor ki:

(Ahlâk üzerinde son derece titizliğidir ki, müslimânlığın az zemânda sür’atle yayılmasına sebeb olmuşdur. Müslimânlar, muhârebede kılınca boyun eğmiş olan başka din adamlarını, dâimâ afv ile karşılamışlardır. Juryo diyor ki, müslimânların hıristiyanlara karşı davranışı ile, papalığın ve kralların mü’minlere revâ gördüğü muâmele, aslâ birbirlerine benzetilemez. Meselâ 980 [m. 1572] senesi Ağustosun yirmidördüncü günü, ya’nî Saint Bartelemi yortu günü, dokuzuncu Şarl ve Kraliçe Katerinanın emri ile Pâris ve civârında altmışbin protestan öldürüldü. [Sent Bartelemi, oniki havârîden biri olup, mîlâdî (71) senesi, Ağustos ayında hıristiyanlığı neşr ederken, Erzurumda öldürülmüşdür.] Böyle nice işkencelerde dökülen hıristiyan kanları, müslimânların harb meydânlarında dökdükleri hıristiyan kanlarından kat kat fazladır. Bunun içindir ki, birçok aldanmış insanı, islâmiyyetin zâlim bir din olduğu zannından kurtarmak lâzımdır. Böyle yanlış sözlerin, hiç bir vesîkası yokdur. Papalığın vahşet ve yamyamlık derecesine varan işkenceleri yanında, müslimânların gayr-i müslimlere karşı davranışları, ağzı süt kokan bir sabîninki kadar yumuşak olmuşdur.

Chatfeld diyor ki: (Arablar, Türkler ve başka müslimânlar, hıristiyanlara karşı batılı milletlerin, ya’nî hıristiyanların müslimânlara karşı uyguladıkları fenâ mu’amele ve gaddarlığın aynını yapmış olsalardı, bugün doğuda tek hıristiyan kalmazdı).

İslâmiyyet, başka dinlerin hurâfe ve şübheler bataklığı ortasında, çiçek temizliği ile yükselmiş, aklî ve fikrî asâletin sembolü olmuş bir dindir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.